İtikat ve inancımız ne kadar sağlam?
15 Ekim 2024, Salı 06:35Dün yazdığım yazıdan sonra çok güzel tepkiler aldığımı söyleyebilirim. Hatta bazı görüşme ve istişarelerde önemli konulara vakıf oldum. Dolayısı ile inanç ve yaşayışımızı Kuran ve Sünnete göre değilde şuna buna göre yaşayıp yaptığımız ortaya çıkıyor. Bir kaç gün önce zannedersem Çanakkale’de bir pansiyon gibi yeri kiralayıp buraya kandırılarak insanları toplayıp ben Mehdiyim diye kandıran bir genci izledim ve üzüldüm.
Gerçekten hepimiz inançlı ve inancımıza bağlıyız, ama bilgilerimiz çok eksik ve yanlış olması nedeni ile rahatlıkla din sömürücüleri bizleri kandırabiliyor. İnsanları yalan yanlış bilgilerle arkalarından sürüklüyorlar.
İsim vermek istemiyorum bir çok tarikat ve şeyhler kendisini ziyarete gelenlere el öptürüp tövbe verdiği söyleniyor. El öptürmekle insanlar inanç ve itikat sahibi olmuyor. İnsanlar güzel sohbetlerle inanç ve itikatlarını düzeltmeliler, insanlara bunlar verilmeli.
Kuran ve Sünnet ışığında bilmediğimiz meseleler bizler öğretilmeli. Görmedi isek bizlere o büyükler el öptürmek yerine doğruyu göstermeli. Kara mercedeslere binip eteğini şalvarını insanlara öptürerek onlara cennet vaat etmemeli. Bu şaşalı yaşamı hangi sahabe yaşamıştır?
Küçücük bir çocuk bir yer kiralıyor, etrafına üç beş kişi toplayıp açıyor bir site buradan mürit bularak oraya bağlayıp ülkeyi kurtaracaklarını söyleyip mehdi ilanı yapıyor. Mehdi çeşitli yerlerde yer altında hanizine çıkarmaya çalışarak zengin olmaya çalışıyor.
Eski sanayi caddesinde bir rahmetli sarhoş Ahmet vardı. Bununla rahmetli Ali Zeki hoca ilgilendi namaza falan başladı, sonra bir gün ikindi namazında merkez camisinde namaz sorası oturuyordum, rahmetli Ahmet yanıma geldi oturdu.
Sohbet ederken bana dedi ki, “ abi burada namaz kılarken mihrabın olduğu yerde burası cami değilken yaptıklarım aklıma geliyor itikadım bozuluyor. Dolayısı ile burada namaz kılmak istemiyorum” dedi.
Sonra bunu bir tanıdık tövbe almaya doğuya götürüyor, tövbe alıp gelmiş, bana anlattı ve bir hafta daha namaz kıldı ve namazı boşladı. Bir gün yine geçerken üç tekerlekli ile sebze satardı, tezgahın başında içmiş sarhoş vaziyette uyukluyor.
Ertesi günü kafası iyiyken uğradım ne oldu dün kafan iyi idi tövbeyi bozdun mu dedim. Başladı anlatmaya, el öpmekle adam mı değişiyor el öptük geldik, insanın imanı itikadı değişmeli. Ben en iyisi Ali Zeki hocaya uğrayıp ders dinleyim” dedi.
Buna benzer çok kişiden dinledim bu tür sözleri. Kardeşim insanların duygu, düşünce, kalp ve ruhuna işleyeceksin, yoksa el öpmekle bir şey olmaz. Elini öptüğümüz kişilerin yaşamına bir bakarmısınız, hangi Peygamber ve sahabe onların yaşadığı yaşamı yaşadılar?
Dolayısı ile ot biter gibi tarikat ve şeyh türedi, çünkü bu aylak ve pahalı yaşam çok güzel. Bunları kim yaratıyor, bizler değil mi? bizler kendimiz dinimizi öğreneceğiz yaşamaya çalışacağız, o zaman dini doğru öğreniriz, dini şeyhten değil Kuran ve Sünnetten öğrenmeliyiz.
Yani bu tür guruplar çoğaldıkça müslümanlar birbirlerini küçüsemeye ve aşağılamaya başladı. Herkes daha iyi bilir, her şey onlardan sorulur durumuna gelindi. Dolayısı ile insanlarda dini az yaşamaya başladılar. Beyler dini kendimiz öğrenelim ondan bundan değil. İtikat ve inancımızda bunlar sayesinde zayıflamıştır.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.