KAPUT BEZİ

Tekstil ürünü kaput bezi çok satılırdı.

İç çamaşır, şalvar ve gömlek çoğu köylünün giysisi idi.

Ekin biçme mevsiminde, Balcı Ortaköy ve o yöreden insanlar ellerinde tırpan ziraat bankası önünde toplanırdı.

Tırpana götürecekler en yiğidini seçerdi.

Ağa benide götür, iyi çalışırım ekmeğimi ver yeter.

Diyenlerin haddi hesabı yoktu.

Sabahın danından, akşamın körüne kadar,

Ayran ekmek ve bir de bulgur pilavı ile tırpan sallarlar,

Ağanın gözüne girmek için fedakarca çalışırlardı.

Al şu yövmiyeni yarın gelme denilmesinden korkarlardı.

Harman vakti ömür alırdı.

At ve öküz çifti ile tarla sürme işi altı ay sürerdi.

Tohum elle saçılırdı.

Gübre nedir bilinmezdi.

Sonra da havaya bakılır...

Yağ yağ yağmur diye dua edilirdi.

Yıl iyi geldi de sap harman yerine çekildi mi,

Dön babam dön düven sürülürdü.

Çocukluğumuzda düvene binmek şimdinin lunaparkında hava atmak kadar zevkli gelirdi.

Bırakın düven sürmeyi,

Ben 1948 de adı yok Batman İl’inin çekirdeği İLOH nakliyesinde gördüm ki,

Boyunduruğa koşulmuş öküz inek ne varsa, sapı çiğnettirirler, haftalar sonra tınası oluştururlar.

Sonra da rüzgar beklenir, fırsat buldukça taneyi samandan ayırmak için uğraş verirlerdi.

Daha oralara düven bile girmemişti.

Çiftçi ne zahmetlere katlanırdı.

Ya şimdi...

Teknolojiyi çiftçinin sırtındaki Hasandağı kadar ağır yükü kaldırıp attı.

İki günde ekiyorsun, iki günde de biçip taneyi pazara ya da ofise döküyorsunuz.

Kalkınma ve refaha kavuşmuşluk bu işte.

Kalın sağlıcakla...