Kim kazandı kim kaybetti?

Geçen hafta Otizmli çocukların yuhalanması ile ilgili konu Aksaray’ın dışına çıkarak dünyaya yayıldı. Burada merak ettiğim konu ise bu kurgu ve kışkırtmayı yapanlar mı kazandı, yoksa Otizmli çocuklar mı kazandı? Burada kim karlı çıktı, kim zarar gördü? Elbette bu çocukların aileleri üzülürken, Aksaray’ın adı yine çirkin bir olayla anılarak ilimizin adı kötüye çıktı. Yazıklar olsun bu tür olaylara sebep olanlara.

Bir ara Hamidiye göletinde iki çocuğun vurduğu Flamingo haberi, daha sıcaklığını koruyan Aksaray Araştırma hastanesinde 10 milyon vurgun hikayesi bitmemişken, şimdide otizmli çocukların Mehmetçik ilköğretim okulunda yuhalanma edepsizliği.

Bana göre burada en büyük sorumlu önce okul idaresi, sonrada öğrenci velilerinin bir ay önceden Milli Eğitim müdürlüğünü bilgilendirdikleri halde konuyla ilgilenmemeleri. Bir gün olsun okula gelip konu nedir ne değildir diye araştırmamaları.

Hatta Milli Eğitim Müdürü okula gelecek deyince benimde okula gittiğim gün on civarında hanım okul bahçesinde oturuyordu. Ben otizmli çocukların aileleri zan ederek sordum neden burada duruyorsunuz dediğimde Milli Eğitim müdürünü bekliyoruz dediler. Yani otizmli olmayan ailelerin yakınları idi.

Sonra aldığım duyumlara göre iddia ediliyor ki bu aileleri okul idaresi organize etmiş ve Milli Eğitim müdürüne bu çocukları burada istemiyoruz diyeceklermiş. Milli Eğitim müdürü o gün okula gelmeyince bu aileler malum olayı yaşatmışlardır.

Burada şunu demek istiyorum, beş yıldır ses seda yok iken neden bu sene bu hadise meydana geldi? Burada organize işlerin yapıldığı bir durum var. Asıl bu konu çözülmeli ve gereği yapılmalı.

Benim birinci derecede yakınım olan bir çocuğumuz burada okuyor. Sizlerinde çocuğunuz olabilir, buradan gitsin, oradan gitsin. Peki bu çocukları dışlayalım da nereye gidecekler? Bu hangi akıl ve vicdana sığan bir tutum ve davranış.

Bana göre olay çok çirkin olmakla beraber, ilimiz yine bir kaç densizin olumsuz davranışı ile adı kötüye çıkmıştır. Acilen okul idaresi bu okuldan uzaklaştırılmalıdır. Organizeyi yapan idareci kimse bunlar hakkında gereken yapılmalıdır.

Sessiz kalarak konuyu bu duruma kadar getiren Milli Eğitim yetkililerinede gereken yapılmalıdır. Bu kadar aciz ve basiretsizlik olamaz. Bu vesile ile Milli Eğitim Bakanlığı acilen otizmli çocuklar için ayrı bir okulu hayata geçirmelidirler.

Umarım bu hadiseler son bulur, birlik ve beraberlik içerisinde yaşamayı öğreniriz. İlimizde birkaç kendini bilmezlerin yanlışları ile yanlış anılıp tanıtılmayız.