Koçaş üretme çiftliğinde neler oluyor?

İlimizde bulunan Koçaş işletme çiftliği diye bir kurumumuz bulunmaktadır. Bu çiftliğin kuruluşuna bende dahil çok kişi kuruluşunu bilmeyebilir. Bu çiftlikler ülkemizin birkaç bölgesine kurulan çiftliklerdir. Hatta bu çiftliklerin elaman yetiştirilmesi için bu bölgelere Lise dahi kurulmuştu. Burada okuyan benimde ağabeyim vardı ve bir çok tanıdığım bulunmaktadır. Ben çocukluğumda rahmetli babamla beraber bu çiftliğe gitmiştim.

O dönemler tarımla beraber, hayvancılık çok geniş parmakla gösterilen bir yerdi. Burada üretilen peynir ve tereyağları çok meşhurdu. Bu çiftlikler 1938 yılında Devlet Zirai İşletmelerine bağlı kurulmuştur.

1950 yılında Devlet Üretme Çiftliği olarak faaliyetine devam etmiştir. Daha sonra bu çiftlikler zarar ediyor gerekçesi ile 1984 yılında Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğüne bağlı olarak faaliyetlerine devam ederken Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı devam ediyor.

İşletme eskiden daha çok hayvancılık alanında faaliyet görevi yaparken şu anda 45 civarında bir personelle tarıma yönelik faaliyet yürütmektedir. Eskiden burası dinlenme alanı olarak da kullanılırken şu anda çoğu insan ismini dahi unutmuş durumdadır.

Bu kadar anlattığımız yerin arazi dağılımı aşağıdaki şekildedir.

Görüldüğü üzere bu kadar arazi son günlerde Aksaray’da bir yerlere peşkeş çekiliyor dedikoduları ayyuka çıkmış durumdadır. Duyumlarımıza göre birileri burasının ihaleye çıkmadan Özelleştirme idaresinden doğrudan almaya çalışıldığı şeklindedir.

60 bin dekar bir alanın eğer satılacaksa ihale yolu ile yapılması istenmektedir. Eğer bu arazi elden çıkarılacaksa daha çok kişilere veya ihale yolu ile halka açık ihale edilmelidir. Yoksa aldığımız duyumlar şeklinde verilirse Aksaray kamuoyunda tepkilere neden olacaktır.

Bu konu hatta ve hatta Ak Parti yetkilileri tarafından Sayın Cumhurbaşkanımıza bir şekilde ulaştırılmalıdır. Çünkü çok büyük bir araziye sahip olan burası devletin yararına kullanılmalıdır. 60 Bin hektar arazi çok verimli bir arazidir. Belkide bu konudan Sayın Cumhurbaşkanımızın hiç bir bilgisi yoktur.

Bizim görevimiz vatandaşın yararına olan menfaatlerini korumak adına duyurmak ve paylaşmaktır. İnşallah duyumlarımız doğru değildir. Bizde doğru olmadığına inanmak istiyoruz. Ama doğru ise bu beytül mala yetkililer mani olmalıdır.