Küçük esnaflar gözardı edilmemeli

Korona virüs nedeni ile dünya bu mikropla mücadele ederken ülkemizde her geçen gün artış yaşamaya devam ediyor. Dolayısı ile bu virüs zannedersem bir müddet daha devam edecek gibi. Ben aslında olayı bu kadar uzatmadan ülke genelinde 15 gün veya bir ay gibi bir zaman içerisinde sokağa çıkma yasağı getirilmeliydi. Hükümet vatandaşın iaşe meselesini ve ekonomik durumunu hazırlayarak vatandaşa şu kadar süre evde zorunlu kal diyerek sokağa çıkma yasağı koysaydı konu bana göre bu kadar uzamazdı.

Sağlık bakanımız her ne kadar şeffaf ve açık bir bilgi ile tedbirleri erken alıp vatandaşlarla paylaşsa da dış ülkelerden gelen virüsü ülkemize taşıdığı bu virüs her geçen gün ülke geneline yayılmış durumdadır. Bunun için sokağa çıkma yasağı getirilerek tedbir alınsa idi daha güzel olurdu.

Devletimiz zamanında kısa kısa tedbirlerle hastalığı kontrol altına almaya çalıştı. Bunun içinde ekonomik tedbirler açıklayarak iş adamlarımızı, çalışanları ve dar gelirlileri rahatlatmak için ekonomik tedbirler açıkladı. Bunlar güzel bir gelişmedir.

Bu pansuman tedbir her ne kadar az da olsa çalışan işçi ve diğerlerini rahatlatsa da diğer küçük esnafı sıkıntıya sokmuştur. Bu kesimle de ilgili kararlar alınmalıdır. Bunların bağ kur ve kredileri ertelense de kredilerinin faizli ertelenmesi onları memnun etmemiştir.

Tek kişi ve kalfa ile çalışan küçük esnaflara hiç bir esneme yapılmadığını düşünüyorum. Kuaför, berber, dönerci, kokereçci, küçük büfelerde lokanta işi yapanlar, küçük kafeler gibi bunların sayısını artırabilirsiniz. Bu kesimlerin sayısı azımsanamayacak kadar az değildir.

Bağ kurları ötelendi, kredileri ertelendi ve belli bir faiz durumu daha getirildi. Kredilerini kriz bitince ödemek durumunda olacaklar. Bu adamlar şimdi işsiz, evleri kira ise, iş yerleri de kiradır muhtemelen. Çoluk çocukları varsa bu kesim iki haftada büyük sıkıntı içerisindeler.

Bu insanlara en azından çalışamayan işçiler gibi virüs sona erene kadar belli bir ay karşılıksız ödemeler yapılmalıdır. Eğer bu insanların durumu bu şekilde devam ederse inanın ekonomik patlama yapar.

Elbette bu lanet virüs ile hep birlikte mücadele edeceğiz ama bu insanların ekonomik durumlarını da göz önüne almak gerekmektedir. Bu süre içerisinde bu insanların çoluk çocuğu ne yer ne içer bunları göz önünde bulundurmak lazımdır.

Bu insanların ekserisi kirada oturuyorlardır. Mal sahibi bunlara diyebiliyor mu “ üç ay senden ev kirası veya iş yeri kirasını almıyorum” diyen var mı? mümkün değil bunu yapan kişi sayısı nadiren çıkar. Peki o zaman bu tür insanlar ne yer ve ne içer düşünen var mı?

Evde kal Türkiye'm lafı çok güzel bir slogan, ama evde aç kalınmaz. Evde kalanlar duvarları yiyecek değillerdir. Bu insanlar mutlaka göz ardı edilmemeli, yoksa ekonomik patlama ve sıkıntı doğabilir. Ben iyi niyetle bu eksikliği gerekli mercilere iletiyorum.

Bu lanet virüsü hep birlikte ve beraber yenelim ama durumu iyi olan zenginlerimiz ellerini taşın altına koymalılar. Bu paraları kabirlerine götürecek değiller. Devlete destek vermiyorsa bu durumdaki iş yapamayan küçük esnafları tespit ederek onlara destek olsunlar. Böyle bir sıkıntıyı devlet tek başına kaldıramayabilir. Zenginlerimiz bu konuda devletimize destek olmalıdır. Bu ilahi bir ikazdır, bunu birlikte ele ele vererek yok edeceğiz.

Sosyal medya da slogan atmak çok kolay. Onun için baştan insanları eve kapatıp, bir ay dişinizi sıkarak evde kalın diye sokağa çıkma yasağı getirilecekti. Eğer bu süre uzarsa ekonomik sıkıntılar baş gösterir. Vatandaşlarımız, durumu iyi olan ve zenginlerimiz devletimizin açtığı destek kampanyasına destek vermeliler. Devletimizde küçük esnaflarımızı gözardı etmeden onlarında ellerinden tutmalıdır.