Lafı kendisine göre yorumlayan münafıklar

Geçen Cuma günü, “ Toplum önünde olanlar örnek olmalı” başlıklı bir yazıyı kaleme almıştım. Tabi bu yazımı okuyan bazı dedikoducu ve bir yerlere yalamalık yapmak isteyenler yazımın işine gelen tarafını alıp bir yerlere anında yetiştiriyorlar. Hemde bunun biriside eski Bakanımız Sayın Ali Rıza Alaboyun. Halbuki bilmiyor benim her yazımın Ali Rıza Beye de gönderdiğimi. Senin lafı çatallayarak Sayın Bakanım, “ Bu Erdoğan Kaya sana dost mu düşman mı” diye de yorumlayarak gönderiyor.
Yazımın geneli yerine işine geldiği yeri okuyarak yorum yapmak yerine bir yerlere mesaj vermek kimseye bir şey kazandırmaz. Üstelik Ali Rıza Beyle benim arama girmeleri mümkün değil. Ben zaten kendisi ile sürekli görüşüyorum. Üstelik yeni bir adaylığının söz konusu olup olmadığını da soruyorum.
Daha bu güne kadar bana adaylık düşünüyorum, böyle bir çalışma içindeyim diye bir cümle söylemedi, hep söylediği, “ ben şu anda bir ticari kurumun başındayım, onun ortaklarını rahatlatmak ve selamete çıkarmakla meşgulüm” demiştir.
Yazdığım yazıda bir kermeste vatandaşın vebal vererek söylediği yazıyı köşeme aldım. Üstelik hemşehrilerim isim verdikleri halde ben o isimleri köşemde zikretmedim. Bu sohbette Ali Rıza Beyin ismi dahi geçmedi. Hatta geçmiş siyasetçilerin en iyisi, en azından varır kendisi ile sohbet edersin dendi. Ben bu cümleyi bile köşeme almadım, başkaları yine taraftar olmuş demesinler diye. Ali Rıza Beye laf gelmesin diye onun ismini zikretmedim.
Sadece bir meslektaşımın durup dururken Sayın Bakanın ağzından adaylık sözü duyulmadığı halde adaylık ile ilgili el altından hesap yapanlar yerine sadece Ali Rıza Alaboyun ve İlknur İnceöz Hanımın adını zikrederek hedef alınmasını eleştirdim. Bunların dışındaki asıl çalışma yapanları zikretmemelerine takıldığım için bir cümle bunu zikrettim.
Bu yazımdan sonra beni arayıp görüştüklerim içerisinde en samimi ve dostça fikrini söyleyen bana Ali Rıza Bey olmuştur. Ama bunun dışında sen haklısın diyen hiç bir kimse çıkmamıştır. Bende zaten burada hiç bir isim zikretmedim, vatandaşın sözünü köşeme aldım.
Ali Rıza Beyle konuşmamızda tırnak içinde bana söylediği söz, “ Erdoğan benim Aksaray da Belediye Başkanı veya Milletvekili olmak gibi bir niyetim yok. Benim şuan yaptığım iş bu millete verilecek en büyük hizmetlerden birisidir. Adımı kim karıştırıyor bilmiyorum, ama sana katılıyorum gençlerin önü açılsın, asla gençlere engel olmam. Benim bir duruşum var bunu sen çok iyi biliyorsun” demiştir.
Evet Ali Rıza Beyin gerçekten de bir duruşu var. Şu anda bir holdingin yönetim kurulu üyesi değil Başkanıdır. Zor dönemler geçiren holdingi düzlüğe çıkarmak için gayret ediyor. Üstelik 24 saat işinin başında bulunmaktadır. Burada binlerce ortak bulunmaktadır, bunları düzlüğe çıkarmakla meşguldür.
Adaylık ile ilgili en ufak bir açıklaması olmadığı gibi, ikide bir gelip burada kulis falan yapmamaktadır. Hatta teşkilatı ele geçireyim gibi en ufak bir dahli bile olmamıştır. Sadece dışarıdan seyretmeyi uygun görmüştür. Komitecilik ve grupçuluk gibi işleri de geçmişten bu güne sevmedi, sevmezde. Genel merkez nasıl uygun gördü ise ona göre hareket etmiştir.
İnsanlara ve seçilenlere yardımcı olur, ama benim gurubum olsun gibi bir faaliyet içinde olmaz. Eskiden olduğu gibi tahminim eğer Genel Merkez kendisine bir görev için çağırır da şu işi yap derse ancak o zaman onu yapacağını düşünüyorum. Yoksa zaten kendi işini takip ediyor, ona yoğunlaşmış vaziyette.
İşin aslı konu Ali Rıza Beyle alakası yoktur. Ben onun durumunu çok iyi biliyorum. İşiyle gücüyle meşgul, duruşu belli. İstirhamım aradaki yalakalar çekilse insanların geçinmesine ne var. Her yer güllük gülistanlık olur, herkes kendi işine bakmalı.