ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

LİYAKATIN ÖNEMİ             

03 Haziran 2024, Pazartesi 09:28

    Liyakat, günümüzde en fazla ucuzlayan değerlerden biri olmuştur.   Devlet yönetiminde ,  işhayatında, insan ve toplum hayatında   liyakat çok önemli  iken; artık günümüzde bunun yerini başka değerler almaya başlamıştır. Realitede kaymalar başlamıştır. Tarihte : Fatih, Yavuz, Kanuni gibi liyakatlı padişahlar döneminde devlet imparatorluk haline dönüşmüştür. Bu üç  padişah   döneminde  ülke fersah fersah büyümüş, sınıf  atlamış dünyanın en kuvvetli ve büyük ülkesi haline gelmiştir. Aynı ülke, liyakatsız padişahlar döneminde ise; önce duraklama, sonra gerileme ve  sonunda çöküş yaşamıştır. Osmanlı İmparatorluğunun çöküşünü elbette sadece tek başına  liyakatin bozulmasına bağlamak doğru olamaz. Liyakat faktörlerden sadece önemli bir tanesidir. Osmanlı imparatorluğunun yıkılma sebepleri ile ilgili olarak: ilmin yerini taassup, inanç dünyasında dini inanışların içine  hurafe ve batıl  inançların karışması, tımar sisteminin bozulması, adalet duygusunun bozulmaya başlaması, eğitimin  bozulması, teknolojik gelişmelerden uzak kalınması, kapitülasyonlar, ticaret yollarının değişmesi, ticaretin yabancıların eline geçmesi  gibi akla gelmeyen  birçok nedeni  sıralayabiliriz. Rönenansı yaşayan Avrupa buhar ve makine  gücüne geçtiği halde, ilmi gelişmelerden uzak kalan ve 300 yıla yakın matbaayı almayan Osmanlı İmparatorluğu ilim ve  teknolojik olarak Avrupa ülkelerinden geri kalarak askeri - ekonomik olarak güç kaybetmiştir. Avrupanın emperyalist ülkeleri toprak, petrol , madenvs elde etmek için Osmanlı İmparatorluğuna saldırmaları, sıkıştırmaları, içeride oluşturulan isyanlar, entirikalar  vs de çöküşü hızlandırmıştır.

                Liyakat konusunu ilimiz açısından da değerlendirdiğimizde mutlaka ilimize  atanan  her  Vali ve seçilen  belediye Başkanlarımız faydalı ve yararlı hizmetlerde bulunarak bir şeyler yapmışlardır. 1990  lı yıllarda Ankara da görev yapanken  Aksaray’a geldiğimde   İlimizde Cahit Kıraç ve Emir Durmaz valimizin hizmetleri ile öne çıktığını müşahede etmiştim.  Aksaray’a ivme kazandıran hizmetleri  daha çok Emir Durmaz bey yapmış ve başlatmıştır. Özellikle Emir Durmaz bey Organize Sanayinin kurulması , hava alanının % 70 gibi kısmının yapılması,  bir çok okul yapılması gibi önemli hizmetlerine şahit oldum. Vali beyden tamamladığı işlerle devam eden işleri  dinlediğimde sayın valim Aksaray’ı şantiye alanına çevirmişiniz diyerek taktirlerimi ifade etmiştim.  O yıllarda Aksaray  Üniversite sınavlarında başarı derecesi olarak  Türkiye geneli sıralamasında hep ilk onlarda yer alıyordu. Emir beyden sonra hizmetlerdeki  bu ivme pek devam etmedi. Bizim bildiğimiz başarının ölçüsü yapılan iştir. Ayinesi   işdir  kişinin lafa bakılmaz diye güzel bir atasözümüz var. Günümüzde yöneticiler  ve siyasiler medyatik olma peşinde. İş yapma yerine medyada yer alma ve gündem olma peşinde.  Yani iş yapmadan çok iş yapıyor görüntüsü peşinde. Geçmişte bir vekilimiz ara sıra  Aksaray’ın sorunlarını  mecliste dile getirmekle beraber,  çözüm için hizmet üretmemiş veya üretememiş, bu yolda çaba harcamamış, çalışıyor görünmüş,  yani tribüne   oynamıştır.

                Belediye Başkanımız Sayın Evren Dinçer bey’in de  Aksaray’ın çehresini değiştirmeye yönelik olumlu hizmetlerini görüyoruz. Şahsi kanatim AKP li  üç belediye başkanı içinde en başarılısı Evren beydir. Bu seçimde AKP iktidarının ekonomide , devlet yönetiminde  oluşturduğu olumsuzluklara , emeklilerin  maaşlarında yaşattığı sorun  ve ev kiralarını %25 le sınırlayarak daire sahiplerine verilen sıkıntısı,  piyasada oluşan fiyat artışlarının  vatandaşa yarattığı geçim sıkıntısı nedeniyle   AKP nin  yıkılmaz denen bir çok kalesi el değiştirirken, Evren Başkan pozisyonunu koruyarak  tekrar seçilmeyi başarmıştır. Aksaray’da seçimin kaderini Akp den ziyade Evren Başkan’ın yaptığı olumlu hizmetler belirlediği kanaatimi belirtmek isterim.

                Devlet yatırımlarında siyasilerin kararları mutlaka önemli olmakla birlikte, yatırım işinin gerçekleşmesi için önce yatırıma karar verilmesi, proğrama alınması ve nihayet bütçeden ödenek ayrılması gibi safhalarda siyasiler kadar bürokratlar da önemli işler düşmektedir.  Devletin işinde siyasiler karar alır, icrayı siyasiler değil bürokratlar yapar. Bürokrası bozulduğu için bu gün devletin işi düzgün gitmiyor. Bürokrasi düzgün olsa yani liyakatlı personelden oluşsa, siyasilerin aldığı veya almaya çalıştığı yanlış kararlar için sakıncaları ve gerekçelerini belirterek  yanlış işlerin yapılmasını önleyebildikleri gibi siyasileri yapılması gereken doğru işlere yönlendirebilir. Siyasiler ne derse onu yapan bir bürokrasiye doğru  gidildiği için ülkemiz bu gün  içinde bulunduğumuz ekonomik sıkıntı , yüksek enflasyon ve fiyat istikrarsızlığı sıkıntısını yaşıyor. Bu olumsuzlukların sebebi, insanların layık olduğu şekilde yönetilmesinden kaynaklanmaktadır.  Bozulan toplumlarda seçilenlerde o toplumun temsilcisi  yani aynası olduğu için toplumdan farklı değildir, icraatları ile onları yansıtır. Bu nedenle, liyakat sadece memurlarda değil, başta siyasiler olmak üzere, toplumun her kademesinde ve her meslekte gereklidir. Yerine düşmeyen kumaş sürüne sürüne eskir ata sözü bunu en iyi açıklamaktadır. Örneğin kendisine verilen çok kıymetli bir kumaşı düzgün dikmeyen veya hatalı tela kullanarak bozuk bir giysi diken  terzinin yaptığı iş liyakatsizliktir. Kumaş yerine düşmediği içinde boşa gitmiştir. Bu gün gelişmiş toplum yapılarında ihtiyaçlar ve yapılan işler çok çeşitlendiği ve farklılaştığı için sadece devleti yöneten siyasiler, bürokratlar değil, tüm toplum yapısında liyakatlı ve bilinçli olmaya ihtiyaç bulunmaktadır.  Gelinen aşamada sadece  devleti yöneten en üst tepedeki insanların liyakatlı olması toplumu kurtaramaz. Bunun için her insanın işinin inceliklerini iyi bilmesi ve yaptığı işi kaliteli ve düzgün yapacak şekilde bilinçlendirilmesi işini düzgün yapması  önem arz etmektedir. Öğrencinin dersine iyi çalışması, öğretmenin öğrencilerini yetiştirmek için çaba sarfetmesi, memurun işini zamanında düzgün yapması, duvar ustasının yaptığı işi düzgün yapması, şöförün aracını trafik kurallarına uygun kullanması, doktorun hastasını dikkatlice düzgün muayene etmesi, eczacının hastasına uygun ilaç vermesi, mimarın projesini uygun çizmesi, belediyelerin imar planlarını uygun hazırlaması, temizlik işleri ile yollar yapım işleri ile su  ve kanalizasyon hizmetlerini  düzgün yapması,temizlik işçisinin görevini düzgün yapması   vsliyakatı oluşturmaktadır.  Kamu sektörü yanında  Özel sektörün  yaptığı  tüm işlerin de liyakatlı olması icap etmektedir. Liyakat bir ülkenin aynasıdır. Bu yaşadığımız sıkıntılar, devlet yönetimindeki liyakatın bozulması ile birlikte,  toplum genelinde de liyakatın bozulmasından kaynaklanmaktadır. 

 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.