SOMUNCU BABA’NIN VUSLAT YIL DÖNÜMÜ – 1 – “ Anma Günleri ve Etkinlik İsmi ”
19 Kasım 2021, Cuma 10:55Meramımı anlatmadan evvel Somuncu Baba’nın vefat tarihinden bahsedelim.
Somuncu Baba’nın vefat tarihini bize müridi Kemâl Ümmî, ona yazdığı mersiyesinde tam olarak vermektedir. Der ki;
Nebînün hicretinden bil sekiz yüz on bişinci yıl
Berât düninde ol fazıl bu menzilden sefer kıldı
Yani Somuncu Baba, hicrî 815 yılının Berat Dünü (Gecesi)’nde vefat etmiştir.
Berat Kandili 14 Şaban’ı 15 Şaban’a bağlayan gece olduğuna göre, Somuncu Baba’nın vefat tarihi de (hicrî) 14-15 Şaban 815 demektir.
Türk Tarih Kurumu’nun Tarih Çevirme Kılavuzu’na baktığımızda da 14-15 Şaban 815’in (miladî) 19-20 Kasım 1412’ye denk geldiğini görürüz.
Yine aynı çeviri programına göre o gece, Cumartesi’yi Pazar’a bağlayan gecedir.
Bilindiği üzere H.815/M.1412 tarihi, geç dönem tabakât eserlerinde geçtiği gibi çoğu araştırmacı tarafından da ortak söylenen bir tarihtir. Bu tarihi veren araştırmacılar arasında sadece yılı vermekle yetinenler olduğu gibi, tam tarih verenler de vardır.
Tam tarih veren araştırmacılardan olan Fuat Bayramoğlu, 15 Şaban 815’i 20 Eylül 1412 ile birlikte vermiştir. Ancak otomatik hesaplamaya göre 14-15 Şaban 815’in 19-20 Kasım 1412 olduğu kesindir.
Bayramoğlu bu hatayı, hicrî-milâdî çeviriyi elle hesapladığı için yahut Kasım yerine yanlışlıkla Eylül yazıp daha sonra da kontrol etmeden yayınladığı için yapmış olabilir.
Ancak ondan sonraki araştırmacılar da bu kontrolü yapmamışlar; Somuncu Baba’nın vefat tarihi olan 15 Şaban 815’i, Bayramoğlu’ndan alıntı yaparak onlar da 20 Eylül 1412 ile birlikte vermişlerdir.
İbrahim Hakkı Konyalı ise Aksaray Tarihi kitabında, “Buradaki bir levhaya yeni harflerle şunlar yazılmıştır: Şeyh Hamîd Veli, 19 Kasım 1412.” diyerek vefat tarihini, 19 Kasım 1412 olarak verir.
Ancak ne yazık ki “daha çok söylenenin doğru olduğu” düşüncesinin toplumumuzda yaygın olması sebebiyle, Konyalı’nın verdiği tarih ciddiye alınmamış olmalıdır. Aslında ifadesinden de görüldüğü üzere Konyalı bu tarihi kendi vermemiş, bu tarihi Aksaray’da, Somuncu Baba türbesinde yazan bir levhadan okumuştur.
Kısacası Konyalı zamanında Aksaray’da doğru bilinen bu bilgi zamanla terk edilmiş, genel bilinene itibar edilmiş ve vefat tarihi 20 Eylül 1412 olarak uzun yıllar söylenmiştir.
Somuncu Baba Minyatür Müzesi’nde rehber olarak çalıştığım günlerde sözlü ifadelerle düzeltmeye çalıştığım ancak muvaffak olamadığım bu hatadan, geçen sene misafir yazar olarak yazdığım Yeni Aksaray Gazetesi’nde, internet gazetesi haberaksaray’da yazdığım köşe yazılarında ve Tabakât Eserleri ve Arşiv Belgeleri Işığında Somuncu Baba Şeyh Hamîd-i Velî Hayatı-Eserleri ve Kabri (Dr. M. Fırat Gül ile ortak eser) adlı Somuncu Baba araştırma kitabında yazılı olarak da bahsettim.
Ve elhamdülillah artık ortak dille, Mübareğin 19-20 Kasım 1412’de vefat ettiğini söylüyoruz.
Somuncu Baba’nın Vuslatının 609. sene-i devriyesinde onu hayırla yâd ederken, Allah bizlere ömür verirse, Mübareğin Vuslatının 610. sene-i devriyesine bugünden hazırlıklar yapalım derim:
Meselâ önce 19 ve 20 Kasım’ı içine alan haftaları Somuncu Baba Anma Haftası olarak ya da hiç değilse bu iki günü Anma Günü olarak tescilleyelim.
Sonra da bu anma haftasına ya da anma günlerine bir isim bulalım; Şeb-i Arus (Düğün Gecesi) misali…
Rehberlik zamanımdan beri bu konuya uzun uzun kafa yordum. Ta o günden beri böyle bir anma haftasının hayalini kuruyorum. Ve inanıyorum ki biz Aksaraylılar Allah’ın izni ile bir gün böyle bir etkinliğe başlayacağız ve bizden sonrakilere de emanet edeceğiz.
Somuncu Baba’nın vefat gününü Somuncu Baba romanımda, Rûz-i Vuslât ile betimlemeye çalışmıştım. Ancak bu ifade o zaman hoşuma gitse de bugün bu ifadenin yeterli olmayacağını düşünüyorum. O zaman vurgulamak istediğim, o günün bir kavuşma günü olmasıydı:
Rûz-i Vuslat; Sevdiğine Kavuşma Günü.
Ancak geçen sene bu ifadeden vazgeçtim. Çünkü Şeb-i Arus’un vuslat günü için Mevlana’nın kendi ifadesi olması gibi, bizim bulacağımız isim de ya Somuncu Baba’nın kendi ifadesi olmalıydı ya da onu en iyi şekilde hatırlatmalı, anımsatmalıydı. Ancak Rûz-i Vuslat, her veli için kullanılabilir bir ifadeydi.
Araştırma kitabımız geçen seneki vuslat yıl dönümüne yakın çıkınca bu günü, yeni bir ifade ile betimlemeye çalıştım.
Vefat zamanının Berat Kandili olmasını ve o günün Somuncu Baba için Allah’ın indinde güzel bir temize çıkma günü olduğunu düşündüm ve isminin de Hamîd olmasına telmih yaparak o gün için Berâet-i Hamîde(Berât-ı Hamîde); Güzel Berat, Güzel Temize Çıkış ifadesini kullandım.
Bu isim hâlâ güzel olsa da şimdi söyleyeceğim ifadenin vuslat günü için daha uygun olduğunu düşünüyorum. Bu ifadeyi Evliya Çelebi, esasında Yûsuf Hakîkî Baba için kullanıyor. Ancak ifade Yûsuf Hakîkî Baba’ya yakıştığı gibi babası Somuncu Baba’ya da çok yakışıyor.
Evliya Çelebi, Yûsuf Hakîkî Baba için diyor ki; “ ‘İrci’î ilâ rabbik’ emriyle Bayrâmîlerde bayrâm-ı hakîkî etdi.”
Yani Fecr Sûresi 28. âyette geçtiği üzere “Sen O’ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbi’ne dön” emriyle bayram edenlerle birlikte Yûsuf Hakîkî Baba da hakiki bayram etti.
Sanırım bir velinin vuslat gününü Şeb-i Arus (Düğün Gece) ile betimlemek kadar güzel, Bayrâm-ı Hakîkî (Hakiki Bayram) ile betimlemek.
Bu ifade vuslat gününü betimlediği kadar Somuncu Baba’yı da bize anımsatıyor.
Çünkü Bayrâm-ı Hakîkî bize Somuncu Baba’nın sırrı Hacı Bayrâm-ı Velî’yi ve Hacı Bayrâm-ı Velî’nin sırrı Yûsuf Hakîkî Baba’yı hatırlatıyor. Onlar da bize Somuncu Baba’yı...
Böyle bir anma günleri ya da haftası düzenlenirse, yapılacak etkinlikler gece ve gündüz yapılacağı için etkinliklerin adını da -Somuncu Baba’nın bir şiirine telmih yaparak- Leyl ü Nehâr Etkinlikleri olarak da söyleyebiliriz.
Kısacası önümüzdeki yıl düzenleneceğine inandığım Somuncu Baba’yı Anma Günlerinin afişi zihnimde şöyle canlanıyor:
BAYRÂM-I HAKÎKÎ
Somuncu Baba’nın 610. Vuslat Yıl Dönümü
“Leyl ü Nehâr” Anma Etkinlikleri
Karar elbette yetkili mercilerindir.
Bir sonraki yazım, bu anma günlerinin program akışı hakkında olacak.
Somuncu Baba’mıza Allah’tan rahmet diliyorum.
Kabri nûr, mekânı cennet, makâmı âlî olsun.
Muhabbetlerimle…