Televizyon hocaları itikadı bozuyor mu?

Sevgili okurlar inanın sizi bilmem ama ben genel olarak televizyonda din anlatan hocaları dinlemiyorum. Bazen merak ettiklerime kısaca bakıp geçiyorum. Şu son bir hafta içerisinde Diyarbakırlı Ramazan hocanın katledilmesi sonrası yapılan yorumları dinledim. Bu Allah dostu meczup diyenlerde var ama bana göre meczup değil bir tebliğci idi. Ben bu rahmetliyi birkeç sefer dinleme imkanı buldum, meczup görünümü ile dini anlatıyordu. Bana göre yaptığı tebliğatların nerede ise tamamı doğru ve düşündürücü idi.

Bu rahmetlinin vefatından sonra bununla ilgili ölmeden önce yorum yapan hocaları gördüm. Be kardeşim sizin başka işiniz yok mu da bu adamları eleştirip aleyhlerinde konuşuyorsunuz? Aleyhte ne için konuşup düşmanlık yapıyorsunuz?

Ben televizyonda din anlatan hocaların % 90 inanmıyorum ve dini bozuyorlar. Bunların % 10 da düzgün olanlardır. Zaten bunlar televizyon yayını yapmıyorlar, başkalarının çektiği görüntülerdir. Bu görüntüler başkalarının yayınladığı görüntülerdir.

Daha önce devletin resmi kurumlarında din görevlisi olarak görev yapmış emekli hocalar. Bu arkadaşlar ekranın etrafını dolduran hanımlarla birlikte program yapıyorlar. İslam dini vaazları camide cemaate verir, şimdi salonlarda kadınlara veriyorlar.

Tabi bu arada telefonla programa katılan bazı kadınlar hocaya telafon açıyor. Hemen “hocam sizi çok seviyorum” diyor. Hoca efendide kasıla kasıla teşekkür ediyor, seveceksen be kadın evdeki kocanı sev ona söyle bu sözü.

Tabi işin bir başka asıl konusu nerede ise fikir adı altında yayın yapan televizyonlar bile bazı akademik hocaları televizyonlara çıkararak dini nasihat anlatıyor. Anlatılan bu nasihatların içerisinde itikat ve dini bozan bir çok bilgiler izleyicilere anlatılıyor.

Her ne kadar devletin Diyanet işleri bulunsa da dini olmadığı için Kurana göre Diyanet din anlatamaz. Laikliğe dokunduğunuzda din falan kalmaz ve doğru kodese girersiniz. Onun için laiklik çerçevesinde din anlatılırken bu yönde olanlar ise maksatlı dini bozuyorlar.

Kurana göre anlatılmayan dini ben ne diye dinleyim ve zamanımı ona harcayım. Onun için Televizyonda anlatılan dini ben dinlemiyorum, hatta bazı hocalar sonradan din anlatıyorum diye dini bozmaya çalıştılar. Dolayısı ile insanların kafasını karıştırıyorlar.

Efendim mübarek gece diye bir gece yok, bunlar sonradan uydurma. Bu sözü eski Diyanet işleri başkanı Süleymen Ateş de söylüyor. Her şey bitti de bunu anlatmak mı kaldı? Bunlar insanları dinden uzaklaştırmak için söylenen sözlerdir.

Yok efendim teravih namazı diye bir namaz yok, bunu evinizde de ihya edebilirsiniz diyerek insanları camiden uzaklaştırıp soğutmanın ne gereği var? Neden bunları dün anlatmadınız da son dönemlerde anlatıyorsunuz?

Bu ve benzeri bir çok dini konuları inkar ederek anlatan hocaları dinlemiyorum. Sistemin okulunda okuyan birisi din adamı olmaz. Kuran ilmi almamış devletin okulunda okumuş birisi din alimi olması mümkün değildir. Ömrü boyunca dini eserler okumalıdır, etiket değil.

Bu nedenle din öğrenecekseniz illede bu adamlardan öğrenecek değilsiniz. Mutlaka evinizde bir kuran vardır tabi birde İslam ilmihali islam ilmihalinden dini konuları öğrenip yaşayın bunlar size yeterli orada her şey var.

Birazcık itikadınız varsa bu hocaları Televizyonlarda dinleyerek itikadınızı bozmayın. Biraz gayret edersek her şeyi evimizde kendimiz öğreniriz, kuran ve sünnetin dışına çıkmadan öğrenme şansımız vardır.