ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

Virüsün tedavisi mikroptan uzak durmak

13 Mart 2020, Cuma 09:21

Gripal hastalıkların adı kronel virüs oldu. Yani ağır enfeksiyon hastalıkları sonucu bünyesi zayıf olan insanların ölümüne neden olmasıdır. Tabi bu gripal hastalığa yakalananlarla yakın temasta olanların bir başkasına bulaşması sonucu hastalığın yayılmasıdır. Ben virüsmüş falanmış fişmanmış anlamam. Bunun adı ağır bir gripal hastalıktır.

Bir ailede gri al hastalığa yakalanandan o ailedeki herkese bulaşıp belli bir süre o ailede bu hastalığın devam ettiğini bilmeyen yoktur. Demezmiyiz, evde ikinci bir gripal hastalığa yakalanan, “ hastalığını bana da bulaştırdın” diye.

Peki eskiden bu yana bu hastalıklar nereden bulaşıyordu? Dezenfekte olmamış gıda ve başka mikroplardan bulaştığını biliyoruz. Ellerimizi güzel yıkanmadığımızda, yediğimiz içtiğimiz gıdalara dikkat etmeden temiz olmayan gıdaları yediğimizde, yaşadığımız ortamın temiz olmaması, umumun kullandığı ve yaşadığı yerlerden mikrop bulaşması hastalığın ana nedeni.

Hatta en büyük mikrop kağıt paralardadır. Her insanın elinin değdiği ve her yerinin mikrop saçtığı paraları sayarken dilimizle ıslatıp saymıyormuyuz? Ellerimizi yıkamadığımızda elimizi ağzımıza götürmüyormuyuz? Bunlar mikrobun ana kaynağıdır.

Yıkamak ve yıkanmak sürekli gereklidir. Biraz bunu yapmakta tembel bir toplumuz. Tuvaletten çıkarken bile elini yıkamaya üşenen bir toplumuz. Umumun kullandığı yerlerdeki kapı kollarını herkes tutmaktadır. Ama bunları ara ara dezenfekte etmekten uzağız.

Benim yıllardır kafama takılan bir önemli konu ise, sokakta ve pazarda satılan gıda maddelerinin açıkta satılması. Adam pazara sermiş gıda maddesini toz toprak ve mikrop içerisinde pasta bile satanlar var.

Yıllardır bunları kapalı alana alamadık, nedeni ise sağlık müdürlüğü ve Tarım müdürlüğü bunları kontrol altına alamadılar. Sebzeyi yıkayabilirsiniz ama, durumu iyi olmayan aileler çocuklarına pazarda açıkta satılan yiyecekleri ucuz diye aldığını unutmamak lazım.

Pazarda böylede, bazı alışveriş yerlerinde adam eli ile gıda maddesini poşete koyuyor. Aynı eli ile müşterinin parasını alıp kasaya atıyor. Ardında aynı eli ile yine gide maddesini eli ile alıp müşteriye tartıyor. Bunun neresinde dezenfekte var söylermisiniz?

Elimizi nereye atsak mikrop virüsü ile dolu. Kaç kişi elinde eldiven ile yiyecek tartıyor? Açıkta ekmek satmayı bile önleyemedik. Müşteri alacağı gıda maddesini almadan güzelce hangisi uygun diye elleyerek kontrol etmiyor mu?

Peki her gelen yalın eli ile gıda maddelerini kontrol ederse mikrop bulaştırmış olmuyor mu? Peki bunların önüne ne zaman geçeceğiz? Ya da kimler bu enfeksiyonla mücadele edecek? Kapalı alana artık sokma zamanı gelmedi mi?

İşte bu konuşulan virüsün bulaşma alanları bu saydığım ve anlattığım konular değil mi? açıktan satılan gıdalar bağışıklık sistemimizi bozmuyor mu? Türkiye geneli aynı şekildedir, yetkili kurumlar acilen bu konulara eğilip mücadele etmelidirler.

Dünyayı kasıp kavuran ülkelerdeki virüsün yayılmasının ana nedeni enfeksiyon mikropları ile mücadele edilmemesidir. Ülkemizde bu konuya bir an önce acil müdahale etmelidir. Hele bu arada karaborsacı ve fırsatçı maskecilere fırsat verilmemelidir.

İşte İslamın en büyük özelliği beş vakit namazda el ve ayakların yıkanarak temizliğe dikkati bundandır. Namazını beş vakit kılan insanlar mecburen el ve ayaklarını yıkadığı için virüse biraz daha uzak olacağını düşünüyorum. Temiz gıdaları kullanıp açıkta satılan gıdaları almadan engellemek, vücut temizliğine riayettir.