ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

Yalandan adam mı ölüyor?   

03 Ocak 2018, Çarşamba 10:20

       İnsanlar neden yalan söyler? Neden kimisi kendisini de kandırmak için, kimisi menfaatlerinin yerine gelmesi için, kimisi elde etmek istediğini elde etmek için, kimisi başkalarını korkutmak için ve insanlar hobilerini tatmin etmek için her türlü yalana baş vurur. Yalan söylemiyorum demekte bir yalancılıktır. Genel olarak yalanın siyasiler tarafından söylendiğini söyleriz ama, yalanı hepimiz söylüyoruz. Siyasiler %1 oy alacaklarını bilseler bile iktidar olacağız derler. Bu seçmeni kandırmak için söylenen yalandır. En önemlisi siyasette olsa dostlarına yalan ve alavere dalavere söylenmez.

      Muhakkak ki yalan en çok gündemi kurcalayan başı yoran bir soru halinde, neden insanlar yalan söyler? Beyninde bir mekanizmamı bozuktur yâda nedir insani buna sevk eden. En çok Sıkıştığında yalana bas vuranın sayısı hesap edilemez. Yalan çocukluğumuzda dimağımıza aile ortamında işlenen bir gerçektir.

       Kendisine yalan söyleyerek alışkanlık haline gelen yalanı ilk duyduğumuz insanlar tabii ki anne babamızdır. Daha çok çocuk yaslarda, bir yerlerde bir sekil annemizin yalanını çok bozmuşluğunuz mutlaka olmuştur hepinizin, anne niçin yalan söyledin denildiğinde ise alınan yanıt; “ bu yalan değildi evladım” öyle söylenmesi gerekiyordu. Çünkü çocuk alışır yavaş yavaş, onunla büyür hatta kendisi de ayni oyununu oynamaya baslar, kim kimi kandırabilirse, ama peki niye?

     Eşini, dostunu, postunu inkâr eden yalana bas vuran insanların sayısı yüksek, en çok yalanı sevmediği birisine gönlü koş olsun diye “seni seviyorum” derken kullanır insanoğlu, neden? Hiç düşündünüz mü?

     Arkadaşlık da. Dostluk da, evlilikte iste araya yalan işin içine girerse ve bu hissedilirse sonu olmaz. Ama buna rağmen yalana devam eder insan.

      Son zamanlar yaşanan afetler kadar çoğaldı yalan, yine son zamanlar hastalık halini aldaki yalan çaresi yok tabide. Çaresi olmayan bir hastalığa yakalanırsa insan olacağı buydu. İnsanlar mı yalan olmuş. Yalan mı insan olmuş belli değil.

      Eşine dostuna ailesine kardeşine bacısına iş arkadaşına doktoruna patronuna, öğretmenine hocasına, hacısına, kim kaldı başka yani herkese yalan söylenir karşısına oturunca.

      Peki, o an insan kendisine asil yalan söylediği gerçeğini fark etmez mi? Alışılageldiğinden bunu gerçekmiş gibi yapmaya devam mı eder? Evet, ise niçin?

      Konu yalan olunca kimseyi rencide etmeye kimsede suç aramaya onu bunu daha çok yalan söyler diye hesap etmeye hacet yok, en yakın örnek yine kendimize kendimiziz.    Çok basit bir soruydu bu, herkesin bildiği hepimizin yakından ilgilendiği, şu an bile okurken omuz silktiği ben yalan konuşmam diyecek kadar cüretkâr davrandığı bir konu

çok uzunca ele almaya gerek duymadım.

      Kendimize birazcık da olsa samimi olmayı deneyelim. Yalandan sıyrılmaya imkân yok ama azaltmaya çalışalım. Yalan söylemiyorum diyen kişilerine en büyük yalanı yalan söylemiyorum diyerek ortaya koymuş olduğunu bildiğimiz halde çaresizce öyle bakarız.

Bir atasözü ile bitireyim yazımı. yoksa bu yazı uzadıkça uzar.

     “Doğru ol, doğruyu söyle. Üzüntü getiren doğru, sevindiren yalandan iyidir.

     Yine başka bir atasözü

     “Yalanla iman bir arada bulunmaz.” Yâda, daha doğru bir şekilde soru değiştirilecek olursa,

       İnsanlar neden asil kendisine yalan söylerken, başkasını kandırıyorum sanır?

Neden yalan söylenir? Niçin yalan söyleriz? Nasıl utanmadan yalan konuştuklarımızın yüzüne bakabiliriz? Yalansız bir dünya da herhalde yok.

       Evet nasıl olsa yalandan adam ölmüyor, bu dünyada nasıl olsa insanları aldatıyoruz.