Yazgı yalancı değil
22 Aralık 2017, Cuma 09:14Siyasetin yarısı şov sanatıdır, usta siyasetçiler bu şovu iyi yaparlar. Bazen pireyi deve yaparak anlatırlar ve ağzı iyi laf yaptığı içinde seçmene dinletirler. Bazende 15 sene sonrasına planlanan işleri yarın yapılıyormuş gibi anlatırlar. Tabi işin en önemli tarafı ise abartılı ve süslü anlatımdır. Siyaset Cumhuriyet tarihinden günümüze böyle işleyip geliyor. Tıpkı petrol karaborsasında rahmetli Demirel’in, “ petrol vardı da biz mi içtik” dediği gibi.
Aksaray’ın en önemli problem ve sıkıntısı sanki alt geçitmiş gibi geçişler başladıktan sonra Kurtuluş kavşağı ne olacak burada trafik sıkışmayacak mı gibi sorular sorulmaya başlandı. Köprünün bitişi EFOR AVM çıkışına kadar olan bölümde bitiyor. Kurtuluş kavşağına daha geride 150 metre mesafe var, ışıkta da durulacak geniş alan da var. Bana göre sıkıntı olmaz.
Hani şu Kurt Kuzu hikayesi var ya, suyu bulandırma gelirim yanına seni yerim diyen Kurt misali, illede kusur bulacaksanız kurdun kuzuyu tehdit ettiği gibi kusur aramaya devam ediliyor. Bana göre şu köprüyü yapmak bile en büyük cesaret isteyen bir girişimdir.
Sayın Yazgı yalan söylemesini beceremediği için efendim şu kadar zaman verdi neden 2 ay fazla uzadı dedikodusu yapıldı. Ha bu bölgedeki esnafın mağduriyetini anlarım, tepki göstermelerinde de haklılar. Çünkü işin içinde rızık, nafaka ve kazanç meselesi var.
Müteahhit firma yetkililerinin ağzından duyduğum şekli ile ekim ayının 15’in de köprü biter diye bende yazdım. Neden yazdığıma gelince Yazgı ile Ofisin olduğu yerde gazetemizde yayınladığım söyleşiyi yaparken yüklenici fırma yetkilileride vardı.
Köprünün ne zaman biteceği ile ilgili soruyu Yazgı’nın yanında ben sordum. Onlarda şunu söylediler, “ normalde biz bu tür alt geçitleri üç ayda tamamlarız. Ancak buradaki alt yapının yer değiştirmesi umduğumuzun üzerinde çıktı. Biz normalde bir ayımızı alır diye düşünüyorduk, ama nerede ise iki ayımızı aldı. Sayın Başkan bizimle çok ağır bir şartname hazırladı, ama bu bizim elimizde olmayan nedenlerdi” dediler.
Aradan bir ay geçtikten sonra alt geçit ne durumda diye asma köprünün üzerine çıktım çalışmaları izlerken baktım İl Başkanı Altınsoy, Milletvekili İnceöz, İlçe Başkanı Aktürk ve bir heyetle köprüde inceleme yapıyorlar. Ben uzaktan bu incelemeyi izlerken Başkanla diğer heyet ayrıldı. Başkan EFOR tarafına doğru geldi bende kenarda çalışmaları izliyordum.
Başkan Yazgı beni görünce çağırdı beraber diğer bölümü gezdik. Ben yine mütahit fırmanın teknik elemanlarına özellikle sordum. Onlarda bana dediki, “15 Aralık’ta köprüyü trafiğe açacağız” dediler. Tekrar edip teyit ettirdim hatta Başkanda, “ bakın ben bu tarihi veririm haberiniz olsun sonra beni yalan çıkarmayın” dedi.
Peki köprü trafiğe açılmaya çalışılırken alttan çıkan su sanki bir baraj oluşturdu. Köprünün 15 gün daha geriye gitmesine neden oldu. Bunun neresinde yalan dolan var, elde olmayan nedenlerden dolayı uzadı ise Başkanın yalan söylediğini söylemek çok çirkindir.
Şunu dese kim ne diyebilirdi, esnafı ve vatandaşları toplayıp bu bölgenin alt yapısında problem var alt yapıyı değiştirmemiz gerekiyor. Alt yapıyı değiştirince burasını açmışken alt geçidide yapalım deyip başlasa bu da bir yıl sürse kimse bir şey diyemezdi.
Aslında Yazgı yalancı değil yalanı beceremediği için dürüstlüğünden dolayı yalan söylediğini söyledik. Adam ben şahidim mütahit fırmanın yetkililerinin verdiği kesin rakam üzerine halkı rahatlatmak için rakam söylemesi yalancılık değil dürüstlüktür. Yalanı becerebilse idi şimdi onu hiçbirimiz eleştiremezdik.
Peki ne oldu iki ay gecikince kıyamet mi koptu? Dün burasını gezdim inanın vatandaş Yazgıya dua ediyordu. Hemde dün eleştirenlerden birisi artık bu bölge tutulamaz diyor. Hele birde üst kavşak ve çevre düzenlemesi bitsin Yazgı’yı daha çok takdir edecekler. Sıkıntı çekmeden güzellik olmuyor, ben şimdiden Yazgı’yı bu cesaretinden dolayı tebrik ediyorum.