Zaman kısır çekişme zamanı değil
09 Kasım 2017, Perşembe 10:16Zaman zaman geceleri uykum kaçar, yataktan kalkar bilgisayarın başına geçer gece geç saatlere kadar ülke ve dünya siyaseti, ekonomisi ve iç kargaşaların ana nedenlerine göz atarım. Bu yazımı yazdığım sırada saat gece 03’ü gösteriyordu. Günü birlik yaşamayı sevmeyen Türkiye ve dünya gelişmelerini takip edenlerde herhalde benim gibi düşünüyordur. ABD ve onun yandaşlarının nasıl ülkemiz üzerinde oyunlar oynadığına şahit oldukça inanın uykularım kaçmıyor desem yalan olur.
Şimdiki gençliğin ekserisi ülke ve dünya meselelerinden o kadar haberdar olduğunu sanmıyorum. Onlar için günü birlik yaşam ve eğlence olsa gerek. O da olsun ama hiç değilse ülke gündemlerinden de haberdar olsunlar. Şu Face’yi karıştırdıkları kadar haber ve yorumları takip ettiklerinide zannetmiyorum. Herkes macera ve magazin peşinde.
Son dönemlerde 15 Temmuz’da başarılı olamayan Avrupa uşakları şimdi yeni oyun peşindeler. ABD elçiliğinin vize krizi bir elçilik kararı değil, devlet politikasıdır. Ortadoğuda çıkan savaş ve örgüt çatışmaları oradaki yaşayanların hürrüyeti için değildir.
Asıl amaç işin içine Türkiye’yi dahil ederek ülkemizde iç savaş çıkarmak. Eğer ülkemiz insanları 15 Temmuz’da cesur ve ferasetli davranıp ülkesine sahip çıkmasa idi şimdi ülkemiz belkide hala Suriye gibi iç çatışmalarla devam etmiş olacaktı.
Ülkenin başında cesur ve yürekli bir Cumhurbaşkanın olması halkımıza cesaret vermiştir. Eğer pısırık bir lider olmuş olsa idi ülkemiz çoktan elden gitmişti. Böyle bir Türk toplumunu alt edemeyince şimdi yeni sanaryolara başladılar.
Bunun en büyük örneği ise ülkeyi ekonomik krize sokarak hükümeti halkın nazarında küçük düşürerek Ak Parti hükümetini zayıflatmak. Bir diğer konu ise uyduruk ve sahte gerekçelerle batıyla problemi olan ülkelere Türkiye’nin silah sattığını gerekçe göstererek ülkemize ekonomik amborgo uygulamak.
Hatta ve hatta daha ilerisi ülkemizi iç savaş ve dış savaş durumuna getirmek. Asıl mesele ABD ve İsrail lobisinin ana amacı da budur. Ama en büyük çekinceleri ise ülkemiz vatanperver insanlarıdır. Bu nedenle birlik ve beraberliğimizi bozmadan kenetlenmeliyiz.
Rıza Zarrab hadisesine benzer gerekçeler bulmaya çalışarak ülkemize ekonomik baskı uygulamak istiyorlar. Ardından da ülkemizde iç savaş çıksın istiyorlar. Tabi iç savaş çıkarsa onların eli güçlenerek rahat müdahale edebilsinler.
Onların bir hesabı varsa, Rabbımında elbette bir hesabı vardır. Biz birlik, beraberlik ve kardeşlik içinde olduğumuz sürece Allahın izniyle kimsenin gücü bu ülkeye yetmiyecektir.
Siyasi görüşümüz ve fikrimiz ne olursa olsun, buna saygı duyarken ülkemiz üzerinde kimler üzerinden oyun oynandığınıda fark edelim. Siyasi ihtiras ve katı particiliğimizden dolayı falan gitsin de kim gelirse gelsin zamanı değildir. Ülkemizde ABD ve batı kimler kanalı ile ülkemizde oynan oyunları bilmeyen yoktur. Zaman siyasi kısır çekişme zamanı değildir.
Yeni lider ve siyasetçiler buluruz. Ama ülkemizi kaybedersek onu asla va asla bulamayız. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunları görmemiz yeterli. Bizim bizden başka dostumuz olmadığını bilmeyen yoktur. Öyleyse en güzel dost ve kardeş yine biz olmalıyız.
Siyasi düşüncelerimize saygılı olmamız gerekmektedir. Ama vatan ve topraklarımız işin içinde ise birlik olmalıyız. Bakın şöyle etrafımıza kaç tane dostumuz var? Dost görünenlerde menfaatleri çakışsın bir dakikada ülkemizi satarlar.
Tabi bunları yazarken ülkemiz üzerinde kara bulut saçmak gibi bir niyetim yok. Derdim ve gayem birlik ve beraberlik içinde kardeşliğimizin bozulmamasını hedeflemektir. Biz bir ve diri olduğumuz sürece kimse ülkemiz üzerinde kara bulut estiremeyecektir. Yeter ki, şahsi ve kişisel meselelerimizi bir tarafa bırakalım, ülke sevadamızı ön plana çıkaralım.