ALMANYA’DA İŞÇİ DÜELLOSU
23 Şubat 2024, Cuma 09:04Sabah’ın erken saatinde,
Mesai başlamadan iki saat evvel,
Bir Alman işçi çalıştığı fabrikaya gelip,
Silip süpürüp makinaların bakımını yapıyor.
Bunu gören Türk işçi;
Akılsız gavur yatıp uyuyamadın da mesaiden iki saat önce gelip oyalanıyorsun demiş.
Alman işçi de:
Akılsız Türk.
Ben bu fabrika sayesinde geçiniyorum. Hiç kimseye muhtaç olmuyorum.
Bu fabrika ne çok üretim yapar,
Ve de ürettiği malı satar, para kazanırsa,
Benim yarınım da güvenceli olur.
Buyurun Alman işçisinin anlayışına.
Bir de bizim işçimizin zihniyetine...
Hemşehriden biri şu benim oğlana bir iş bul diye durmadan ısrar etti.
Ben de rahmetli Fikri Saatçioğlu’na;
Mahir Hoca’nın hiç mi kontenjanı yok.
Böyle böyle, bu hemşehrinin oğluna bir iş ver dedim.
Sağolsun kırmadı.
Çift Kartal fabrikasına dediğim kişiyi işçi olarak aldı.
Devletin asgari ücretinden, siortasını da yaptı.
İki ay geçti geçmedi.
İşçileri de ayartmasını bildi.
Tüm işiçiler greve girdi.
Fabrika çalışmaz oldu.
Rahmetli Fikri, bana geldi.
Böyle böyle hocam dedi.
Başta benim ricam ile aldığın işçiyi kov dedim.
Öyle de yaptı.
Fabrika sayesinde çoluk çocuğuyun helalinden geçimini sağlıyorsun,
Ve bir de gözü fabrika sahibinin kazandığında,
Kolaysa hadi sen de fabrika sahibi ol da, Hanyayı Konya’yı öğren.
Hayli riskleri göze alıp, gecesi gündüzü belli olmayan yatırımcı,
İşçiye güvenemiyor.
Bir eczacı kalfası tanırım. İlkokul mezunu,
Çalıştığı eczacıya,
Soğuk baktığına şahit oldum.
Ben çalışıyorum eczacı kazanıyor.
Dediğine şahit oldum.
Ben de;
Sen de okuyup eczacı olsaydın ya,
Kazanmak kolaymıymış bir anlasan.
Gene bir işçinin sözüne bakınız...
Esasen zenginleri keseceksin.
Demesin mi.
Niye oğlum...
Yatırımcı olmasa sen nereden iş bulup minnetsiz çoluk çocuğunu geçindireceksin.
Dediğimde ses yok.
Alman işçisinin fabrikalara yaklaşımı bizde de olsa,
O zaman aşamayacağımız dağ tepe olmaz.
Kalın sağlıcakla...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.