BAĞ BOZUMU
20 Mayıs 2024, Pazartesi 08:58Kavaklık ormanlarının sakladığı dam evlerin önü arkası bağlık bostanlıktı.
Eylül ayı geldi mi bağ bozumu başlardı.
Yumuşak taştan oyulmuş sokuda üzümler çiğnenir.
Kazanlar dolusu şıra büyük bakır leğenlerde kaynatılır.
Koyulaştıktan sonra tekrar kazanlara aktarılır.
Soğuduktan sonra toprak küplere doldurulurdu.
İçi cevizli sucuklar.
Sinilere dökülmüş pestiller,
Kabak, patlıcan, dilimleri ile çeşni olan reyhan kokulu ağdalar,
Bütün kış boyu katık olurdu.
50-60 yıl evvel 12 bin olan Aksaray merkez nüfusu arttıkça,
Yerleşim ihtiyacı doğdu.
Arsa para etti.
Bağ ve bostanlarla kavak ormanları ömrünü tamamladı.
Yerlerine beş kat apartmanlar dikildi.
İşte gördüğümüz gibi koskoca bir şehir doğdu.
Merkez nüfusu 200 binleri zorlayan,
450 bin nüfuslu Aksaray vilayeti dillere destan halini aldı.
O kış soğuklarında,
Analar pekmezle un helvası yapardı.
Üzerine tereyağ eritip döker,
Bağların mahsulü ceviz de ekelendi mi,
Ye babam ye...
Soğuğa meydan okurdu çocuklar.
Ya şimdi...
Cicili bicili ambalajlarda,
Yüzlerce çeşit çocuk yiyecekleri,
Reklamlarla sattırıyor kendisini,
Ağaç dibekte dövülen kavutun tadı bir başkaydı.
Bağ bozumu telaşı,
Yormazdı insanları.
Ayazını almış şıra tas tas içildi mi.
Benzine kan gelirdi.
Şimdi, asitli içecekler mide fesadına uğratıyor da bilen yok.
İnsan gördüğünden geri kalmasın denir ya,
Çocukluğumda, bağ bozumu bir şenlik gibi gelirdi bana.
Bilgi, görgü, teknoloji insan hayatına girince,
Refahtan refaha koşuluyor.
Türk toplumu şu hali ile pek çok rahatladı.
Tembelliği de bir yırtıp atsak,
O zaman Avrupa ve Amerikalısı Türkiye’ye imrenir.
Birliğimizi dirliğimizi bozmasın yüce Allah.
Amin.
Kalın sağlıcakla...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.