BATIL İNANÇLAR

60-70 Yıl evvel kültürden yoksun Aksaray halkı çaresizlik içinde yanlışları omuzlardı.

Yaz geldi mi sıtma hastalığı evleri revir yapardı.

Bilhassa çocuklar sıtmaya yakalandı mı karınları küp gibi şişer ve boyunları armut sapına dönerdi.

Şıh Hamid-i Veli türbesi çilehanesinde yatıp kalkan deli zabite koşarlar el bileklerine ip bağlatınca sıtmadan kurtuluruz sanırlardı.

Sivrisineği ile meşhur Aksaray’da bataklıkdan geçilmezdi. Her mahallenin sığır sürüsü Dağılgan ve sazda otladıktan sonra akşam vakti her mahallenin çobanı manda ve inekleri getirir evlere dağıtırdı.

Bu hayvanların sırtında şehre merhaba diyen sivrisinekler sıtmayı davet ederdi.

Şehir ve köylerdeki su kuyusunda dilek muskaları atılır.

Yumurta üzerine yazılı kısmet arama dilekleri dilek kuyularında dolardı.

Tekke ve zaviyelerin kapı ve pencerelerine elbiselerinden kopardıkları bezi bağlarlardı.

Şimdi bunların hiç birisi kalmadı.

Gördünüz ya denize düşenin yılana sarılmasını.

Bilim ve teknik her olumsuzlukların üstesinden gelir hale geldi.

İşte değişen inanç batıl inanışları da toprağa gömdü.

Ve hala bu batıl inançlardan medet umanlar olsa da eski çamlar bardak oldu.

Evet.

Yer gök dua ile ayakta durduğuna inanırız.

Ancak batıl inanışlar bir ticaret malzemesi olmasın diyelim.

Güzel dinimizi batıl inanışlara malzeme yapmayalım.

Kalın sağlıcakla...