BAYRAM NAMAZI
24 Nisan 2024, Çarşamba 08:59Biliyorum.
Daha bayrama 15 gün var.
Eskiden Ulucami müezzinleri Hamza ve Niyazi Şenses kardeşler minare tepesinde çifte ezan okurlardı.
Ne hoparlör vardı.
Ne de araba zırıltısı.
Ezan başladı mı insanlar oldukları yerde durur huşu içinde ezanın bitmesini beklerdi.
Delikli demir icat oldu, mertlik bozuldu dendiği gibi,
Teknoloji, müezzinleri minareye çıkma zahmetinden kurtardı.
Merkezde okunan ezan sesi bütün cami hoparlörlerinden duyuluyor.
Yakında, bir camide imam efendinin kıldırdığı tüm camilerde imamsız kıldırılırsa şaşmayın.
Ulu Caminin 40 yıllık imamı davudi sesli rahmetli Ethem Hoca (Tolga), değil Cami’nin içini, dışarıdaki cemaate bile rahatça dinletirdi Kur’an surelerini.
Hele müezzinler...
İçeride ve dışarıda yaptıkları gaametle doymayan kalmazdı.
Bir Cuma namazı idi.
Vaiz efendi, uzattı da uzattı konuşmasını.
Ezan okunalı neredeyse yarım saate vardı.
Rahmetli Hacı Nesip dayanamadı.
Kalktı.
Söylediğinde de bir şey yok.
Yolcusu mu var.
İhtiyarı mı var.
Diye Camiyi terketti.
Lemyeli Hamdi de;
Altına kaçırmış. Eskiden yağlık denen mendille paçasını sarmış,
Bir eli ile de diğer paçasını tutarak Cami dışına çıkarken,
“Uşak yağlığı olan yok mu? “
Deyince,
Gülüşmelere sebep olmuştu.
Bayram namazında müezzin İbrahim Gürses;
Dokuz tekbir ile iki rekat fitir bayram namazına niyet edin uyun mihraptaki imama.
Gameti ile o gür sesi Cami dışına taşardı.
Davulcu Kazım’ın baba mirası kılıcı, İmam-Hatip Hacı Besim efendiye verilip kılıçla mihraba çıkması bir başka örf ve adetti.
Yaşıtlarımın kulağı alışık olduğundan eski törelere hasretiz vesselam.
Kalın sağlıcakla...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.