BU NE TELAŞ
02 Kasım 2024, Cumartesi 06:14Durun bakalım. Orucun daha başındayız. Hemen ilk günde bu ne telaş.
Daha iftar topuna bir saat varken ve hele yarım saat kala.
Arabalardaki sürat Allah esirgesin korkutuyor İnsanları.
Şehir içinde seksen yüz kilometre hız, kızdırıyor halkımızı
Kelle kapacak sanki deniliyor.
Hani, Aksaray deyimide boş değil ha...
At binenin kılıç kullananın sözü her yerde geçerli .
Aklını çalıştıran emeğini esirgemeyen minnetsiz para kazanıyor, geçinip gidiyor.
Bakın hele şu köşe başlarına,
ikindi vakti,
Çağıran ve bağıranlar ne de çok
Hep gövemlik satanlar ve alanlarla
dolup taşıyor.
Laleli sakinleri tarlasında
Ramazanı nişan almış
Yeşilsoğan, tere, maydonoz ve de marul,
Hepsi de ipek gibi...
Bahçeciler..
Dökmüş pazara
Para kazanıyor
Tanıdıklara soruyorum
Günlük hasılat ne ola ki
En azı 15 milyon ve çoğu da 25 milyon lira deyince,
Aferini patlattım.
Dedik ya,
At binenin kılıç kuşananındır.
Adet olmuş ramazan ayında
Çörekler, börekler, tahinli ve yumurtalı pideler sarıp sarmalayıp eve götürmek,
Bir tanıdık, kaç taneyi birden sarmalamış.
-Nasıl yiyeceksin bunca iftarlığı diye sorduğumda,
Konu komşu var...
Alsın almasın;
-Yarım elma gönül alma demesin mi,
Pek hoşuma gitti doğrusu
Bu ayda,
Cömertliği tutar herkesin,
Gönül bahçemiz şenlensin diye ikram edilen iftariyeler bereket getirir keseye.
Bir markette rastladım;
Yedi çantaya,
Yedişer kalem hediye.
Çay, şeker, zeytin, peynir, sıvıyağı pirinç ile un.
Her çanta 20 şer kilo...
Yedi eve gönderdi o zat.
Ne demişler varlıktan zarar gelmez.
Bir başka muhterem, kasap dükkanında;
Yedi eve yedi paket yaptırmış...
Ve her poşette bir kıyma ve bir kilo yemeklik.
Şu sekizinci ak çantayı da dedenlere bırak diyordu oğluna...
Ne hayırlı devlat değil mi?
Ramazan ziyareti büyükten küçüğe iadeli ziyaretle de öyle...
Hısım, akraba, nasıl belli olacak. İnsanlar, nasıl karışıp kaynaşacak. Hal hatır sorup hayır dua alacaklar.
Şair boşa dememiş;
-Gönül ne kahve ister ne kahvehane,
Gönül sohbet ister kahve bahane...
Sayılı günler hep vesile.
Asıl olan insan sevgisini perçinlemek,
Büyüğü küçüğü bilmek
Kederde kıvançta ortak olmak
Allahın rızasını bulmak için,
İnsanoğluna saygı duymaktır.
Ramazan ayının gülü, bülbülü
Din adamlarımızdır.
Elli yılın evvelinin,
O davudi sesiyle Ulucaminin direği, Ertuğrul Tolga’nın dedesi,
Rahmetli Etem hocanın bir ramazan
günü iftar davetinde,
“Durun hele uşak, sakavımı çıkarayım” diyerek kolları sıvaması, bağdaş kurup sofraya oturması, Alllah ne verdiyse bir iyice yemesi, hala gözümüzün önünde,
O, yetmişlik ihtiyar delikanlı ile pek hoş sohbet ile şaka şamata ederdi akranları.
Maaşsız hizmet veren, edep terbiye
öğreten o gönüllü mücahidlerdi,
Kabirleri nur olsun.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.