BÜYÜKLERİM ANLATIRDI

Hastane köprüsü yakınında ermeni doktor Martaval varmış.

Halk arasında,

Martavalın evinde ateş içeride yanıyor dumanı dışarı çıkıyor,

Diye herkes nasıl olur diye merak etmeye başlamış

Gitmişler seyre.

Martavalın karısı meraklıları içeri almış.

Bakın bu soba içine atılan odun şöyle yanar. Borularından da duman dışarı çıkar. Meraklılar çıkmış dışarı evlerinin yolunda,

Gavurdaki akıla bak diye söylenmeye başlamış.

İşte o zaman odun sobası Aksaray’a merhaba demiş.

Ağalar beyler odun sobası ile ısınır olmuş.

Garibanlar ise eskiden olduğu gibi ocakta oturdukları tezek ateşini ağızı açılmamış gaz tenekesine doldurup odanın ortasında bir taş üzerine koyup kurdukları kürsünün üstüne de kilimi çullayıp evin halkı kürsünün içine sarılıp ısınmaya devam..

Soba da meşe odunu çok iyi ısı verince Hasandağı yöre halkı meşe odununu eşeklere yükleyip, sokaklarda satmak için epey dolaşırlardı.

Hasandağı yöresi köylüsünün fakirlik kaderi idi. Yaz günleri siyah kıl keçinin tüyleri ile örülmüş heybe ve torbalara kar doldurulup gece şehre inerlerdi.

Sırtındaki heybeyide yalın ayak sokak sokak dolaşarak kadınlar getirdiği karı bağıra bağıra sattı mı bayram yapardı.

1940’larda Alman harbi denilen ikinci cihan savaşında ekmek karneye bağlanmıştı.

Kurak geçen o yıl buğday mahsulü kıt idi. Bilhassa Hasandağı yöre halkı aç kalmıştı. Gelip Azmi Milli’nin ürettiği kepeği alıp götürür bayram yaparak sabah kalkılırdı, kimin bacasından duman çıkıyor, el kadar tezek alıp dumanı tüten eve varılır, yumurta kadar tezek ateşi alanlar üfleye üfleye  ateş yakar, ocakta yemek yapar, çamaşır suyu kızdırırdı.

Bir o günlere bakalım, bir de şimdiye.

Dahası var.

Bit pire tahta kurusu ve de sivri sinek insanların canına okurdu.

Okullarda bile sabah ilk ders başlangıcında öğretmen ve öğrencisinin bağrında bit muayenesi yapardı.

Kim de bit görüldü, evine gönderilirdi.

Ne zaman ki DTT denilen zehir icat oldu, bit pire, tahta kurusu ve de oda içerisinde dolaşan sivrisinekten kurtulundu.

 O günler gitti bir daha gelmesin. Gördünüz ya teknoloji insanları nasıl bir rahata kavuşturdu. İnsanlığa hizmet veren bilim adamları hangi ırktan ve dinden olursa olsun şükranla analım.

Kalın sağlıcakla..