ÇARPIK YAPILAŞMA
30 Ocak 2024, Salı 09:07Cumhuriyetin 10. yıl döneminde;
Çıktık açık alınla,
On yılda, her savaşta,
On yılda onbeş milyon genç,
Yarattık her yaşta.
Diye marşlar söyledik.
Nüfusumuz 15 milyona ulaştı diye sevinçten uçuyorduk.
İşte o zaman avuç içi kadar Aksaray merkez nüfusu on bini geçmezdi.
Kavaklıklar arasına saklanmış dam evler,
Bağlık bahçelik bir belde de,
Yoksulluk paçadan akıyordu.
Her iki evden birinde,
Sığır dolu ahırlar,
En gözde geçim kaynağı idi.
Geçimi yüzde yüz tarım olan bir Aksaray.
Kış mevsiminde metrelerce kar yağar,
Dam kürüyoruz
Diye mahalle mahalle kürüyücüler, dolaştığı Aksaray’da her hafta damlardaki bir kaç karış kar aşağı atılırdı.
Nerede o kış.
Nerede o yağış.
Şu kadarcık yağışa bile dayanamıyoruz gitti.
Yağsın... Yağsın da,
Toprak ana kana kana doysun.
Barajlar dolsun.
Bereket gelsin yöreye.
Yarım asır evvel motorlu araca daha merhaba dememişti Aksaray.
Yol yoktu ki.
Ankara’ya haftada iki kez üstü açık kamyon çalışır,
Toprak yolda bazen 8 bazende 18 saatte gidebilirdik.
Konya, Bor, Niğde de öyleydi.
Kapalı bir kutu idi. Aksaray, Gaz, tuz, un, pekmez oldu mu evde,
Gerisini boşver denirdi.
Rahmetli eczacı Vasıf Bey’in
Eczanesi dipek işi ilaç yapardı.
Pek merhametli eczacı Vasıf Bey, büyük hizmet verdi Aksaraylı’ya. Ruhu şad olsun.
Şimdi yüzlerce eczane...
Yüzlerce avukat.
Yüzlerce doktor.
Bir o kadar da sağlık kuruluşu.
Gökteki yıldızlar kadar taşıt araçları.
Cadde ve sokaklar araba mezbeleliği halinde geçit vermiyor.
Trafik sorunu öyle bir strese sokuyor ki vatandaşı,
Elden utanıyor, turistlerden kaçıyoruz.
Buna sebep ufku dar yönetciler.
Yüz yıl sonrasının nazım şehir planı dikkate alınsa da,
Yapılaşma olmadan şehircilik bilgi ve görgüsü hedef alınsa da,
Yeşil bir Aksaray için yapıların çevresi ekilip biçilse, yeşile boyansaydı.
Yollar, hiç olmazsa 200 yıl sonrasını ve alt yapının boz düz tahtasına çevirmeden yapılsa idi,
Aksaray şehir merkezi böyle mi olurdu.
Apartman bodrumları boş olacağına araba garajı diye değerlendirilse ki imar kanunu böyle der.
Şehir trafiği böylesi yüz karası olur muydu.
Gidin şu Çerkez mahallesine,
Hacı Hasanlı, Zincirli, Dere, Muhsin Çelebi, Sofular, Coğlaki mahallelerine,
Kaldırım yok. Daracık yollara iki taraflı arabalar dizilmiş,
Yanı başında otopark olduğu halde, özel arabaların sokakları işgali.
Çoğu apartmanların bodrumunun depo olarak kulanılması ve iniş merdivenle de yaya kaldırımı oyması,
Sahipsiz bir şehir mesajı veriyor malesef.
Halbuki nazım bir imar planı konsaydı ortaya ve harfiyen tatbik edilseydi,
Yüz yıl sonrasının geniş yolları ve dahi apartman altlarındaki araba garajları
Bütün sokakları ve şehri,
Şehircilik teknolojisi ile imarı sayesinde,
Bu çirkin tablo karşımıza çıkmazdı.
Araba devrildikten sonra yol gösteren çok olur.
Ve fakat araba devrilmeden evvel çok bağırıp çağıranlar oldu.
Duyarsızlığın acısını hep beraber çekmekteyiz.
Yapmaya değil yıkmaya meraklıyız.
Ey benim sivil toplum örgütleri...
Bunca zaman hep yüzünüze ölü yaprağı serpilmişliğinizi seyrettik.
Bundan böyle bari çağın üstüne çıkın.
Eli yüzü düzgün bir Aksaray’ın imar ve ihtiyacını proğramlaştırın.
Kalın sağlıcakla...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.