CENNETTEN ÇIKMA DAYAK

1950’ler de komşusu bahçesinden bir kova elma çalan biri çarşıda elmayı satarken yakalandı.

Bir ay ceza yedi.

Mapushaneyi boyladı.

Elma torbasıyla sırtına bağlandı.

Çarşı içinde elma hırsızı diye ilanat yaparak gezdirilirdi.

Başka biri komşusu evde yokken gece levyeyle kapıyı kırıp altınları çalıyor.

Şüphe üzerine yakalanan altın hırsızı karakolda cenneten çıkma dayak ile bülbül gibi konuşturuldu.

Çaldığı altınlar boğazına asılarak çarşı içinde gezdirildi.

1970’ler de regülatör de piknik yapan Ürdün’lü bir ailenin arabası içinden para çantası çalınıyor.

Emniyet Amiri Zeki Uysal bunu yapsa yapsa davar çobanı yaptı diye tam üzerine basıyor.

Çoban yakalanıp karakolda ıslatılınca çantayı sakladığı yerden toprağa gömülü olarak çıkarıyor.

Gene o sıralarda bir çiftçi öküz arabası ile pazara getirdiği 5 çuval buğdayı arabadan yere indirip öküzleri hana kapatmaya gittiğinde,

Gözü açık biri buğday kendisinin gibi tüccara 5 çuval buğdayı satıp kayboluyor.

Buğday sahibi geliyor ki beş çuval buğdayın yerinde yeller esiyor.

Çareyi polise şikayette buluyor.

Emniyet amiri Zeki Uysal, buğday pazarındaki buğday yığınlarını bir bir gezdiriyor. Buğdayını tanıyan köylü o buğday yığınının sahibi tüccara bu buğdayı kimden aldığını bulacaksın deniyor.

Şekli şemali belli olunca buğday hırsızı bulunuyor. Cennetten çıkma dayak sayesinde paraları dökülüyor.

Tabi iş bununla da kalmıyor.

Layık oldukları cezayı çekiyorlar.

Çarşı içinde kafayı çekmiş biri hop de Allah de diye nara atarken,

Asliye ceza hakimi Ali Rıza Alparslan görüyor.

Üzerinde taşıdığı düdükle bekçi polisi çağırıyor.

Götürün bunu bir ay ceza verdim demesi ile sarhoş hapishaneyi boyluyor.

Bir de şimdiye bakalım.

Sıhhi tesisat dükkanında çalışan bir genç hırsızlık yapıyor.

Dükkan sahibi iki tokat vurup çaldığı malzemeleri sattığı hurdacıdan dayak sayesinde bulduruyor.

Genç davacı oluyor.

Dükkan sahibi iki tokat vurdu diye bir milyar ceza yiyor.

Dahası mı...

Okulda bir öğretmen yaramazlık yapan öğrencisine bir tokat attı diye mangalda kül kalmıyor.

Her nasılsa Sağlık Ocağı doktorundan 20 günlük rapora istinaden.

Öğretmen iki yıl hapis cezasına çarptırılıyor.

Öğrenci öğretmenini dövüyor.

Suçlu vatandaşı yakalamaya çalışan polis bir iyice sopa yiyor.

Ve fakat polis nefsi müdafaa diye iki cop vursa suç oluyor.

Bu gidişat iyi değil.

Devlet otoritesinin olmadığı bir Türkiye’de namuslu insanların çektiği eziyet meydanda.

Tutturmuşuz bir Avrupa Birliği ve de insan hakları safsatası.

Bizim gibi kalkınmakta olan ülkeleri tökezletmekten başka bir şey değil.

Vekillerimiz seçmenleri ile hele bir buluşsa,

Bir vururlar bin ah alırlar.

Atatürk kanunlarına ihtiyaç var.

Kalın sağlıcakla...