ÇEVRE KİRLİLİĞİ
25 September 2025, Thursday 06:36Şuraya buraya çöp atmakla kalmıyor çevre kirliliği.
Toplumu rahatsız eden ne varsa hepsi de çevre kirliliği yapar.
Gece sokakta davul zurna ile çekilmez bir gürültü de çevre kirliliğidir.
Gece yarısı maytap patlamalarında uyuyan çocuğun korku ile ağlayıp uyanmasına sebep çevre kirliliğidir.
Adam dört metre ötedeki geçitten değil de çimeni tepeliye tepeliye geçmesi de çevre kirliliğidir.
Kağıt, izmarit çöp sepetine değil de sokağa fırlatılması çevre kirliliği değil de nedir.
Adam kafayı çekmiş toplum içinde nara atıyor. İşte çevre kirliliği budur.
Sokakta argo lisanla küfür yapması da çevre kirliliğidir.
Şehir merkezindeki fırınların çıkardığı duman da çevre kirliliğine sebep olmakta.
Çevre kirliliğinden çevreyi kirletenler de zarar görmekte.
Aslan yattığı yerden belli olur.
Öyleyse bu şehir bizimdir. Zabıta gölge gibi kişileri takip edemez.
Vatandaş olarak duyarlı olmaya mecburuz.
Kalın sağlıcakla...
TÜKETİCİ HAKKI
Tüketiciyi koruma kanunu var, çoktan çıktı.
Ve bu görev devlet dairelerine yani tarım, sağlık, belediyeye verilmiştir.
Bana göre ölü doğmuş bir kanun.
O onun üstüne atıyor. O onun.
Kesinkes bu görev falanın denmemiştir.
Böyle olunca angarya olmaktan öteye gidemiyor.
50 yıl evvel belediye doktoru Raşit Karabatak beyaz gömlekle arkasına iki zabıtayı takarak çarşı ve pazarda kontrola çıkardı.
Kurtlu meyveleri güldür güldür akan Uluırmak sularına atardı.
Bir seferinde yağ pazarında topak topak yağları ortadan ikiye bölerken,
Bir topak tereyağının içinde beyaz turp çıkmasın mı.
İşte bu tereyağını satanın boynuna turp takılarak çarşı içinde gezdirilmesi.
Cezaların en caydırıcısıydı.
Günümüzde tereyağı içine margarin karıştırılması az değil.
Peynire un karıştırılmasına ne denir.
Velhasılı tüketiciyi koruma kanunu işlemiyor.
Vatandaş kendi hakkını korumaktan başka çaresi yoktur.
Kalın sağlıcakla...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.