ÇÖL FATİHİ

1970 lerde de böyle yazmıştım.

Kaymakam vekili Veteriner Fikret Özcan;

Hoca seni yarın bir yere götüreceğim. Bir koyunun yılda iki yavru verdiğini

Yeri delen bir çifçinin yer altı su ile yüz dönüm ekin suladığını göreceksin dedi.

Pazar sabahı veterinerliğin cipi ile Eskil’in Başaran köyüne gittik.

Rahmetli muhtar Asım bizi köy odasında karşıladı.

Kahveler içildi.

Kalkın denildi.

Ahırları gezdik.

Koyunlar ilk kuzularını büyütmüş kesime gelmiş.

İkinci yavruya da gebe.

O köy koçu sürüden hiç ayırmazmış.

Köye beş kilometre uzakta,

Yeraltı suyu kuyu açarak yer üstüne çıkaran Ahmet Kiremitçi adındaki çifçi traktörü ile yer altı suyu emdirip yüz dönüm ekini suluyordu.

Ekinler arsında neredeyse adam görünmüyordu.

Suyu yiyen ekin tarlası başak sökmüş insanın yüzüne gülüyordu.

Çevredeki ekinler bir karıştı.

O yıl müthiş bir kuraklık vardı.

Dönüşte gazetemde ÇÖL FATİHİ diye bir yazı yazdım, gördüklerimi anlattım.

Bir hafta sonra Aksaray’a gelen Vali Enver Kozanoğlu beni çağırttı.

Gittim kaymakamlık makamında oturuyordu.

Beni görünce gel bakalım Çöl Fatihi diye karşıladı.

Hadi gidiyoruz, Başaran köyüne.

Anlattıklarını göreceğim dedi.

Gittik Başaran’a.

Muhtar Asım sıcak bir ilgi ile valiyi karşıladı.

Ahırlar gezildi.

Çifçi Ahmet Kiremitçi’nin ekim tarlası ziyaret edildi.

Kooperatifleştirildi.

Devlet Su İşleri örnek kuyular açtı.

Baktı ki vatandaş sulu tarımda karlı.

Daha sonra çifçi kendi imkanları ile su kuyuları açtı.

Bundan böyle sulu tarıma dönüştü Eskil ovası.

Pancar tarımından çok para kazandı köylü.

Her kapıda bir araba görünür oldu.

Konya yöresi köy ve kasaba çifçisi yağmur var mı diye bulutları izlemez oldu.

Çifçiler her bitkiyi eker oldu.

İşte teknolojinin nimetleri.

Kalın sağlıcakla...