ÇÖL FATİHİ

1970 Yıllarında,

Kaymakam vekili olan Veteriner

Fikret Bey;

Hocam; Pazar günü hazır ol.

Seni koyunların yılda iki kuzu verdiği,

Yeri 120 metre  delerek traktörü ile yer altı su ile yüz dönüm ekinin sulandığı Başaran köyüne götüreceğim.

Veterinerliğin jipi ile gittik.

Muhtar rahmetli Asım’ın odasına indik öğle vakti idi,

Çeyrek saat geçme’den yer sofrası kuruldu.

Kocaman sini üzerine bir kaç kat yufka ekmek serildi.

Toprak çanakta pişirilmiş.

Kekik kokulu bulgur pilavı dökülüp ekmek üzerine yayıldı.

Anladım ki, köy ve köylü ile iç içe olan eski memur Fikret Bey haberliydi.

Buyurun, afiyet olsun denildi.

Fikret bey yumuşacık olmuş yufka ekmeğe sarılı pilavı eliyle şöyle bir honakladı lap lap yutmaya başladı.

Koyun yoğurdundan ayran da yudumlandıkça mideler bayram yapmaya başladı.

Biz de, pilavdan dönenin kaşığı kırılsın diyerek Fikret Bey’in yolunda yürüdük,

İtiraf edeyim ki ben daha öylesi lezzetli , damak tadı veren pi lav yemedim.

Neyse...

Kahveler içildi.

Haydiyin kalkın bakalım dendi,

Ahırlara gidildi,

Çok çok besili koyunlar’ın ilk kuzuları kesilecek tava gelmiş,

Anaları da ikinci yavruya gebe.

Koyun sahiplerine sordum...

Her gün süt sağacaksınız peynir yapıp pazarlıyacaksınız, eziyetli iş.

Böylesi daha karlı,

Koç’u sürüden hiç ayırmayız,

Süt sağmayız. Tamamen kuzuları emer.

Sanayi yemini önlerinden hiç eksik etmeyiz.

Gördüğünüz gibi anaları da kuzuları da besili ve kasaplık .

Tebrik ettim sürü sahiplerini ,

Köyün kıyıcığında yer altı su ile bir metre boy atmış ekin tarlasına vardık.

Tarla sahibi rahmetli Ahmet Kiremitçi adındaki çifçi kardeşimiz bizi karşıladı.

Hoş beş ettik,

Traktörü ile 120 metre derindeki denizden su emdiriyor ve yüz dönüm buğday tarlasını suluyordu,

Nereden aklına geldi yer altı su ile zengin olacağın diye sordum.

Başka memleketlerde gördüğümü bir de ben deneyim dediğini,

Allah yüzüme baktı. Emeğim boşa gitmedi dedi.

Döndük,

Gördüklerimi nasıl değerlendireyim diye düşünmeye başladım.

Gazetemin köşesin de, ÇÖL FATİHİ diyen yazımı kaleme aldım.

Yöneticiler, Siyasiler salla başı al maaşından öteye gitmiyor. Gariban çifçimizin elinden tutacak yiğit aranıyor diye acı konuştum.

Bir hafta sonra, Vali Bey geldi, sizi istiyor diye haber geldi.

Gittim,

Kaymakamlık makamında bulunan Niğde İlimiz Valisi Sayın Enver Kozanoğlu,

Gel bakalım Çöl Fatihi diyerek beni sıcak karşıladı.

Haydi gidiyoruz, yazdıklarını göreceğim dedi.

Başaran köyüne gittik.

Bu bir devrim dedi.

Bana teşekkür etti Memlekete büyük hizmet verdin diyerek,

Yarından tezi yok kuyular açalım. Eskil yöresi sulu tarıma merhaba desin.

Sözü ile yola çıkıldı,

Kooperatifler kuruldu,

DSİ 5-10 kuyu açtı.

Vatandaş hazineyi görünce hücum etti

Kimi devlet desteği çoğuda kendi imkanları ile kuyular açıp traktör gücü ile ve sonra da yeşil hat sayesinde yer altı su su yüzüne çıkarıldı

Eskil’in ekilebilir arazisinin yüzde doksan beşi sulu tarıma dönüştü.

Bilhassa pancar tarımını Eskil, Eşmekaya, Sultanhanı yöresine merhaba dedi.

Çifçi çok para kazandı.

Her kapı önünde bir otomobil görünür oldu.

Siz hiç Eskil toprağından dışırdan gelenlerin bin dekar marul yetiştirip ihraç ettiklerini duydunuz mu.

Eskil yöresi entegre tarım bitkilerine muhtaç,

Devlet ve iktidarlar;

Tarla parası şu bu ile

Dibi görünmedik taştan su içmek yerine,

İsviçre toprağı kadar büyük diyeceğimiz İl’imizi çıplaklıktan kurtaracak,

Altın yumurtlayan tavuk diyeceğimiz ihraç ürünleri ile programlaştırsa desek haksızmıyız,

Kalın sağlıcakla...