DAĞ BAĞLARI
09 Mayıs 2022, Pazartesi 10:18Kurtuluş’un doğusunda sıra sıra tepelerin üstü düzlük.
Burada 50’ye yakın dağ bağları vardı.
Yazın sıcağından ve bilhassa sivrisinekten kaçan hali vakti yerinde esnaflar üçer beşer dönümlük bağ yetiştirmişler ve taştan evler yaptırmışlardı.
Kuzucular, kulaklar, topal Salih Bandocu Hasan, Seyfullah Hoca, Mısırlı Enver, Faik Ökçesiz vesaire vesaire ikindiden sonra eşek sırtında politika yoldan dere içinden dağ evlerine ulaşırlardı.
Halı heybede su, yiyecek olduğu halde yaz boyu her gün gider gelirlerdi.
Küfür küfür esen rüzgar ve sinekten yoksun dağ evleri o zamanlar Aksaray’ın yazlık villaları sayılırdı.
Sabah dönüşte de iki küfe üzüm ile eşek sırtında şehre dönerler dükkan önünde satılırdı.
O cam gibi parlak alaca üzümler öyle tatlı idi ki, çömlek peyniri ve de kara fırın pidesiyle iştahla yenirdi.
Postane karşısında işçi partisi başkanı rahmetli Faik Gür’ün dükkanı önünde oturduğunu gören Demokrat parti ilçe başkanı Faik Ökçesiz: Eşeğini imballar
Daaah kominist diye şaka yapardı.
Faik Gür de iştahla gülerdi.
Kılıçaslan tepeleri yaz günü böyle şenlenirdi.
Badem, kayısı, iğde gibi susuzluğa dayanan meyve ağaçlarının süslediği dağ evlerinin ömrünü tamamladı. Taş üstünde taş kalmadı.
Teknoloji, tıp ilerledikçe her gün o zahmetli yolculuk da kalmadı.
Halkın refah seviyesi yükseldi. Klimalarla evler serinledi.
Sivri ve kara sinek ile mücadele iyi netice verdi, Rahatlık zahmeti unutturdu.
Bu tepeler ve dağ bağları çıplak kaldı da ona yanarım.
Gönül, ormanlıkta kuşlar cıvıldasın ister.
İster de hani o günler,
Kalın sağlıcakla...