DENİZE DÜŞEN YILANA SARILIR
13 Eylül 2023, Çarşamba 09:17Şıh Hamid-i Veli Hazretleri Türbesi’nde çilehane denen yer altında bir odacık var.
Burada hiç kimsesiz Orta Asya’dan gelme Zabit emmi yatar kalkardı.
Somuncubaba Türbesi kapı ve pencerelerine çaput bağlanırdı.
Dilek dileyen bu elbisesinden kopma bezlerle dolum dolum doluydu türbe duvarlarında.
Üstelik Zabit emmiye yiyecekler verilirdi.
Dileğin kabul olması için zabit emminin duası alınırdı.
O devirde Aksaray’ı sivrisinek sürüleri sıtma hastalığına davetiye çıkarırdı.
Evler birer revirdi.
Yatan yatana.
Sıtmadan ölenin hattı hesabı yoktu.
Ben dahi çocuktum.
Sıtmaya yakalandım.
Anam rahmetli Şıh Hamid-i Veli Türbesi önünden hiç ayrılmayan Zabit emmi bileğime bir ip bağladı.
Bir şeyler söyledi.
Yüzüme de bir iyice tükürdü.
Güya sıtmadan kurtulacaktım.
Ne gezer.
Karnım küp gibi boynum armut sapına dönmüştü.
Komşular benim gibi,
Çocuklarını sıtma mücadelesine götürmüşler ve iyileşmişti çocuklar.
Bunu duyan anam sırtına aldığı gibi Zafer okulu sokağında Kuzucuların apartmanı arsasında iki katlı sırmalı taş bir bina olan Sıtma Mücadelesine götürdü.
Doktor Sabri bey muayene etti.
Anama bir kızdı.
Bir çocuğu bu hale gelinceye kadar niye getirmedin dedi.
Göğ kinin verdi. Sabah akşam yemekten sonra içirmeyi tembih etti.
Tereyağ, bal, pekmez, yumurta çok çok yesin diye savuşturdu.
Hem de sivrisineğe hiç ısırtma çocuğu. Odanın pencerelerini kapa.
Cibinlik altında yatsın dedi.
Doktorun dedikleri yapıldı.
On beş gün sonra sokakta oynamaya başladım.
Benzime kan geldi.
Etli canlı oldum.
İşte size cehaletten bir örnek.
Öyle şaşkındı ki halk.
Ne yaparsın,
Denize düşen yılana sarılır.
O günler gitti bir daha gelmesin.
Şimdiye bakın Cumhuriyet Türkiye’si sağlık alanında Avrupa Ülkeleri ile yarış halinde.
Kalın sağlıcakla...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.