ABAYLAR
Aksaray
27 June, 2025, Friday
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

ERMENİ MİRAN’IN ÇEMENİ

01 January 2025, Wednesday 08:50

Vakıflar bankasının yeri boştu.

Arka tarafta ağaç örtülü kerpiç dükkanlar vardı.

İnci kunduranın asıl sahibi Sabri’nin babası çarıklık gön satardı.

O’nun böğründe de Ermeni Miran’ın dükkanı vardı. 

Çemen yapar satardı.

Bir gün evvelinden yaptığı çemeni dükkanı önünde tahta tekne içinde,

Ağaçtan bir kepçe ile kepçesi beş kuruştan satardı.

Bilhassa köylü belediye önündeki park yerinde kurulan pazara geldi mi, buğday çuvallarını indirir eşek ya da iki tekerlekli kağnıyı çeken öküzleri hana kapatır.

İlk işi Zülfigarın fırınından bir kiloluk hamurdan yapılmış bir pide almak olurdu.

Korka ürke ekmekçi Zülfigarın fırınına varır,

- Ha şunun tazesini ver diyen köylüye rahmetli Zülfigar emmi;

- Kırk yıllık avrada bayat demiyor da, iki günlük ekmeğe bayat diyor. 

Diyerek köylüyü kovardı.

O zamanlar köylü bayraklı köy denilen şehirde kendisini ikinci sınıf vatandaş sanırdı.

Pideyi aldı mı doğru gavur Miran’ın meşhur olmuş çemeninden beş kuruşluk bir kepçe çemen alır, mideye bayram ettirirdi.

Buğdayını sattımı Miran gavura varır 2-3 kepçe çemen alır, karısının siparişini ve bir de çocuklarının;

- Baba gelirken helva almayı unutma diye tembihleri aklına gelir.

Karaağaçlı helvacı Halil İbrahim’in dükkanına uğrar,

Yarım kilo tahin helvası ile zafer kazanmış bir kumandan gibi köyün yolunu tutardı.

O gün o köy evinde şenlik vardı.

Helva ve çemen kapışılırdı.

Gördünüz ya, Türkiye Cumhuriyeti yoksulluğu fukaralığı devlet ve millet olarak nasıl yendi.

Şükredelim.

Barışık ve bağışlayıcı olalım.

Büyük Türkiye’ye giden yolu kapatmayalım.

Kalın sağlıcakla...

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.