ERZİNCAN ZELZELESİ

On yılda on beş milyon genç yarattık her yaşta.

Diye övündüğümüz Cumhuriyetin 10.yıl dönümü 1933’den 6 yıl sonra,

50 bin vatandaşımızın rahmeti rahmana kavuştuğu Erzincan depreminde,

Vali yardımcısı rahmetli Abdurrahman Yüksel bey,

Eşi ve kızının kaburga kemikleri kırık halde Aksaray Kaymakamlığına atandı.

Okul arkadaşı avukat Bekir Uluırmak evinde misafir edildi.

Ankara’ya gitmek için çareler aranırken,

Arkadaşı Bekir efendi,

Bizde, kırık çıkıkçı Ahmet Ağa var, o bir baksa burada tedavi görseler iyi olur deyince,

Namazında niyazında olan Kaymakam Yüksel Bey kabul etti.

Sınıkçı Ahmet ağa çağrıldı.

Muayene etti.

5-10 gün sonra bir şeyleri kalmaz.

Deyince memnun kaldılar.

Sınıkçı Ahmet ağa kendi usulleri ile hastalarını tedavi ediyor.

Doktor kim demişler de,

Başından geçen.

Aksaray memleket hastanesi operatörü rahmetli Ziya Çorlu’nun kış günü ayağı kaymış bacağı kırılmış.

Amaratlı Seyit Ali’nin cipi ile karda kışta, kapalı yollarda Ankara’ya gitme hazırlığı yapılırken,

Kaymakam Abdurrahman Yüksel Bey geçmiş olsun ziyaretine gidiyor.

Ankara’ya gitmekte vaz geçiriyor. Geceleri, kimsenin farkında varmadığı saatlerde, sınıkçı Ahmet ağa Opr.Dr. Ziya Bey’in evine gide gele 15 günde tedaviyi tamamlıyor.

Hayretler içinde kalan doktor Ziya Bey anadan doğmuş gibi oluyor.

İşte bu kaymakam Abdurrahman Yüksel Bey,

Yarabbi benim canımı bu güzel Aksaray’da al, burada yatayım istiyor.

Dileği kabul oluyor.

Ervah kabristanlığını dolaşırken, Kaymakam Abdurrahman Yüksel Bey’in yıkılmış mezarı karşıma çıktı. Yüreğim yandı.

Köşemde bu acı resmi çizdim Vali rahmetli Ferit Baba bir mütahhide bu mezarı tazeletiyor.

Dedemin mezarına yakın olan gariban kaymakam Abdurrahman Yüksel Bey’e her gittiğimde bir fatiha okumayı ihmal etmem.

Nur içinde yatsın.

Kalın sağlıcakla