ESKİ BAYRAMLAR

60-70 Yıl evvel milli bayramlara ilgi pek fazla idi.

Her iş kolu at yada öküz arabasını süsler,

Belediye önündeki yoldan resmi geçit yapılırdı.

Demirci örsünün başında çekiç sallar,

Marangoz öylesine...

Berber, elinde ustura, müşteri sinin sakalını kazır,

Köyden kentden bayramı seyretmek için kadınlı erkekli vatandaşlar bayram yerine koşarlardı.

Haftada iki gün Babıali gazeteleri Karagöz, Hacivat köylü gazeteleri iki yaprak küçücük sayfaları ile İstiklal savaşını kılışendirir.

Ön sayfasına Mehmetçik Yunan askerlerini ayağı altında ezer hali ile vatandaş moral bulurdu.

Üç ilkokul vardı,

Cumhuriyet, Zafer, Gazi paşa.

Tümünün öğrenci mevcudu 600’ü bile bulmazdı.

1940 larda, ilkokullar alkışlarla resmi geçit yaparlardı.

135 öğrencisi olan ortaokul resmi geçit yaparken halk alkışlamanın tadını çıkarmak için yerinde duramaz.

Büyük mektep geliyor diye hoplar zıplardı.

Belediye, zabıta bıyığın Şammas ve Helvacı Hüseyin eli ile tüm öğrencilere karamela adında kağıtlı şeker dağıtırdı.

Bazı aç gözlü öğrenciler bir daha şeker kaptı mı,

Zabıta Bıyığın Şammas;

Öğretmeninize söylerim dedimi kaptığı şekeri karton kolinin içine hemen atardı.

Gördünüz mü öğretmen oteritesini.

Muallimler İstiklal savaşının nasıl kazanıldığını ayrıntıları ile anlatır.

Sınıfta öğrenciler dikkatle dinlerdi,

Köyünde giydiği yarım çarık ve kıl şalvarla cepheye koşan,

Eskimiş piyade tüfeği ve nuh nebiden kalma toplar ile cepheye koşan Mehmetçiğin,

Ot toplayıp yediğini,

Ağaç kabuğu ile mideyi aldattığını,

Aç susuz savaştığını anlattıkça muallimler,

Şehit ve gazilerimiz için rahmet duaları yapılırdı.

Cumhuriyetin 10. yıl dönümü kutlamalarında...

Çıktık açık alınla,

On yılda her savaşta,

On yılda on beşmilyon genç,

Yarattık her yaşta.

Diye marşlar söylenir,

Göğsümüz kabarırdı.

Şimdi Cumhuriyet 84 yaşında.

75 milyon nüfusu ve en ileri teknoloji ile barışık olan Türkiye büyüyen bir dev olacak inşallah.

Kalın sağlıcakla...