ESKİ BAYRAMLAR

60-70 yıl evvelini anlatıyorum...

Bayram sabahı rahmetli iki kardeşler Hamza ve Niyazi Şenses hocalar,

Minarenin tepesine çıkarlar,

İkisi birden döne döne çifte ezan okurlardı.

O zamanlar Ramazan ve Kurban Bayram namazları yalnız Ulu Camide kılınırdı.

On bin merkez nüfuslu Aksaray’da Ulu Cami Cuma ve dini bayram namaz larınakafi gelirdi.

Ulu Cami’nin direği diye bilinen Mühendis Aslan Tolga’nın dedesi Etem Hoca, o davudi sesi ile sabah namazını kıldırır.

Cami içini ve dışarıdaki yüzlerce cemaatı doyasıya duygulandırır,

Okuduğu ayetleri tüm cemaatin kulaklarına ulaştırırdı.

Sabah namazından sonra rahmetli Şükrü Hoca kürsüye çıkar,

Bayramın özelliklerini anlatan vaiz ederdi.

Bayram namazı vakti gelince Ulu Cami İmam Hatibi rahmetli Hacı Besim Hoca,

Minbere çıkarken davulcu Kazım’ın baba yadigarı kılıcı hocaya sunar,

Besim Hoca’da bir elinde kılıç diğerinde Kur’an olduğu halde göğsüne bastırır,

El kadar bir kağıttan değil,

Kur’an-ı açar ilgili ayetleri okur özet le anlamınıda anlatırdı.

Mimberden dualarla inen İmam Hatip Besim Hoca mihraba yönelirken,

Baş müezzin Hacı İbrahim Gürses:

Namaazz...

Dokuz tekbir ile iki rekatfıtır bayram namazına niyet edin, uyun mihraptaki imama,

Çağrısı ile;

İki rekat bayram namazı kılınırdı.

Sonra da mihrap yanındaki hocalardan helallik istenirdi.

Her mahalle insanı bir baştan öbür başa, her eve uğranır,

Çoğu kez dışarıda bayramlaşılır,

Şeker, lokum, sigara ikram edilirdi.

Şimdilerde, sigara ikramı ortadan kalktı. Ne güzel oldu,

Tüm vatandaşlarımın Kurban Bayramını kutlar, esenlikler dilerim.

Kalın sağlıcakla...