GEÇMİŞTEN ESİNTİLER

Seçim önü köy ve kasabalardan dönen CHP mebus adayı rahmetli Mevlüt Ocakçıoğlu;

Mahir Bey yorgunluk kahvesi içeceğim.

Der ve gazeteme uğrardı.

Ne var ne yok vaziyet nasıl diye sorduğumda,

Vallahi ayrık söktürüyor seçmen diye dert yanardı.

O devirde siyasi partilerin delegeleri aday sıralamasını yapardı.

Yüzlerce delege şehir merkezine getirilir,

Otelde yerleri hazır,

Lokantada emirlerine amade,

Her Parti ve adayı kesenin ağzını açar.

Kendisine oy verecek gibi olan delegeleri ağırlardı.

Saçı sakalı birbirine karışmış,

Gözü çapaklı, burnu akıntılı, bir delegeye AP mebus adayı rahmetli Yaşar Arıbaş sarılıp öptü.

Kolundan tutup dört adım ileriye çektim;

Nasıl yüreğin boyverdi de şuna sarılıp öptün dediğimde,

Sen aday olda bak öpen mi öpmen mi?

Cevabı ile karşılaştım.

AP mebusu rahmetli Avni Kavurmacı daha başkaydı...

Bonkörlükte üzerine gelen yoktu.

Dedesi Mahmut Kavurmacı’nın bitmez tükenmez malının yarısını babası rahmetli tabip Albay Cavit bey, siyaset uğruna yedi bitirdi.

Kalan yarısını da rahmetli Avni Kavurmacı tüketti.

Siyaset eşittir menfaat dense de,

Bu zaatlar menfaat değil iflasa gittiler.

Siyasi parti delegeleri devreden çıkarılınca,

Aday sıralaması parti genel başkanlarının iki dudağı arasında kaldı.

Bu bir demokrasi ayıbıdır.

Ve fakat mebus aday adayları külfetten kurtuldu.

Umarım yeni teşekkül edecek meclis ileri demokrasiyi hedef alır.

Kalın sağlıcakla...