GÜL BAHÇESİ

Geçen Cuma Laleli Camiinde namaz kılmak nasip oldu.

Cami bahçesi ve hele cami imarı ve ihyası şaheserdi.

Öyle sade bir şekilde düzenlenmiş ki doğrusu çok onur duydum.

İmam ve müezzini kolayca anlaşılır bir şekilde görevlerini ifa ettiler.

Elbette bir çiçekle bahar gelmez.

Rengarenk çiçeklerle doğa da bir güzellik gönülleri hoş eder.

Tüm camilerimiz de üç aşağı beş yukarı imkanlar ölçüsünde güzel ve bakımlıdırlar.

Cemaat da temiz giysilerle hoş kokulu bir hava estirmişti Laleli camiinde.

Müftü Beyden ricam;

Hoca ve müezzinlerini.

Laleli Camii imar ve ihyası ile bahçesindeki çevre düzenlemesini bir izletseler iyi olur.

Sayıları 3-5 de olsa bazı camilerimizin çok gariban olduğu da bir vakadır.

Bunlardan en başka olanı da Ulu camidir.

Laleli mahalle halkının % 80’i geçimini topraktan ve bahçecilikten temin eder.

Toprağı tırnakları ile kazıp yeşillik yetiştirirler.

Mahsulü sırtlarında bile taşırlar, pazara dökerler.

Ve sadece muhanete muhtaç olmayacak şekilde gün boyu çalışırlar.

Katiyen dilenmezler.

Böylesi bir toplum için bahsettiğim camii imar ve ihya etmiş olmaları takdir ve tebrike layıktır.

Demek oluyor ki, bu millet fakiri ve zengini ile milli ve manevi değerlerine çok çok saygılı ve sergilidirler.

Kim ne derse desin,

İslam ülkelerinde en kavi olanı Müslümanlık Türkiye’dir.

Yaşasın vicdan hürriyeti.

Kalın sağlıcakla...