HALK İYİSİNİ BİLİR

E-5 Karayolu yapılırken fırsatı değerlendiren zamanın kaymakamı rahmetli Mehmet İzgi kendi kullandığı  jipine beni aldı. Bölcek mahallesine götürdü.

Şehir asfalt yola o zaman ilk defa merhaba demişti.

- Nasıl beğendin mi dedi.

- Beğenmedim dedim.

- Niye; Nesi var.

Bakın kaymakam bey yolun iki tarafı eski kerpiç evler bunları yıkıp gidiş gelişli bulvar yapılsaydı ebedi bir eserin kalırdı.

Doğru söylersinde istimlak işi ne olacak?

İşte marifet orada.

İstimlaksız bu işi gerçekleştirecek devlet otoritesi mevcut.

Ancak cesaret ister. Birde iyi bir etütle işe başlamak lazım.

Aradan zaman geçti.

Büyük Bölceğe Kılıçaslan İlkokulu inşa edildi. Açılışa ben de gittim.

Kaymakam: Nasıl Hoca beğendin mi?

Beğenmedim.

Zemin yoklaması yapılmadan inşaat yapılmış.

Şehirde kanalizasyon yok.

Yer aldı su çok yakında bu arazinin.

Fosseptik çukur dolunca okulun içi pis su ile dolar.

Kontrol mühendisini çağırdı.

Bak Hoca ne diyor.

Fosseptik çukur dolunca ne olacak diyor.

Kontrol mühendisi de sık sık vidanjörle temizlenir dedi.

Ve iki yıl sonra okulun içi pis su ile doldu.

Okul yıktırıldı.

Yerine bir metre dolgu ile yeniden yapıldı.

Korkum şu ki;

Halen Hükümet meydanında bir çevre düzenlemesi yapılıyor.

Valilik etrafında isabetsiz bir çevre düzenlemesi olursa vay halimize.

Alem gider Mersin’e biz ise tersine gideriz.

En son yapılacak işi en başa alırız.

Sonra da beğenmeyiz yık bir daha.

Yeşile değil taşa ne çok meraklıyız hayret!

Kalın sağlıcakla...