HAYDİYİN DÜĞÜNE

Coğlakı da komşumuz iki erkek kardeşe,

Büyük Kergi mahallesinden iki bacı aynı gün gelin getirilecekti.

İlkokul öğrencisi idim.

Anam rahmetli kız evindeki kına gecesine beni de götürdü.

Vardık ki kocaman bir ahır temizlenmiş.

Üst üste konan kasnak denen tezeklerin arasına tahta uzatılmış ve bu tahtalar üzerine oturduk.

Düğünlerde tek çalgıcı kör Behiye hem tef çalar ve hem de türkü söylerdi.

Düğüne gelenler aşka gelir oynamaya başlayınca tefçi kör Behiye de aşka gelir, kalkar oynayanların arasında hem çalar hem oynardı.

Düğün sahibi bir kadın beni erkekten sayıp rahmetli anama;

‘Be bacım babasını da getirseydin’

Demesin mi.

Anam rahmetli de,

Bir dahasına babasını da getirecem deyince, kadın baktı ki pabuç pahalı koyup gitti.

Sabah oldu.

At arabası ile iki bacı iki erkek kardeşe gelin getirildi.

İşte 70 yıl evvel on bin nüfuslu Aksaray’da düğün dernek böyleydi.

Bir de şimdiye bakın.

Koyun kuzuya karıştı.

Görgü ve rahatlıkta pek çok mesafe aldık.

Allah nazardan saklasın.

Kalın sağlıcakla...