İBRET ALINSIN
10 Eylül 2024, Salı 06:44Pamucak’da Berber Pertev Ağa vardı.
Yolda, katiyen önümü kesmez.
Buyur Hacı emmi diye ısrar ettikçe.
Dedeyin ekmeğini yiyorum, önünü nasıl keserim. Allah adamı taş eder derdi.
Anlattı...
Deden rahmetli Berber Hacı Osman’ın yanında yetiştim.
Önce çırak.
Sonra kalfa.
Ve sonra da usta olunca peştemalı belime deden sardı.
Dükkan açtı.
Bir makas, tarak, makine, ustura hediye etti.
Bismillah diyerek dükkanımın kapısını açtı. Anahtarı teslim etti.
Bu sayede şükür Allah’a muhanete muhtaç olmadan geçinip gidiyorum.
Buyrun, İslam, ahlak ve faziletinin insancıl örneğini, bir duyun da ibret alın.
Aniden akşam vakti evime misafir geldi.
Evde ikram edecek bir şey yok dendi.
Şimdiki Eras İşhanının olduğu yerde açıkta satılan meyve ve sebze olurdu.
Hem de eski tüfek akrabam olan manava vardım. Şunu bunu ver dedim.
Eve varınca hanım mutfağa çağırdı.
Şu aldıklarına bak. Ezik, çürük.
Misafir önüne nasıl çıkaracağım.
Demesin mi?
Baktım, hakikaten ezik, çürük meyveler.
Çok sinir oldum.
Karşılaşırım da daha çok sinirlenirim diye bir hafta o sokaktan geçmedim.
Bir haftadan sonra vardım.
Niye böyle yaptın dedim.
Ne dese beğenirsiniz...
Sana vermeyeceğim buna vermeyeceğim canım kime vereceğim. Zarar mı edeceğim dedi.
İşte tek tük de çıksa zamane esnafı.
Haydi bir dahasını daha anlatayım.
Çarşıda karşılaştığım 50-60 yaşında kravatlı biri;
Şuna bak şuna...
Talebesini tanımıyor.
Selam vermeden geçiyor.
Affola tanıyamadım.
Ben falanım. Ortaokulda karekök almayı beceremedim diye tokatladığın falanım.
Üniversiteyi bitirdim.
Makam, mevki sahibiyim.
Benim kim olduğumu öğren.
İşin düşerse beni bul.
Ne desem,
Ne desem,
Nasıl cevaplandırayım derken,
Altın semer de yaptırsan,
Eşek gene eşektir gene eşek.
Deyip geçtim.
Kalın sağlıcakla...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.