İŞ BİLENİN KILIÇ KUŞANANIN

Evvelce Çarşamba pazarına gelen Nevşehirli esnaf ne kadar çökelek ve peynir varsa toplardı.

Nevşehir’e götürürler çömleklere basarlar peyniri serin mahzenlere koyyar kıvamını buldu mu Aksaray’a getirirler, bakkallara çömlek çömlek dağıtırlardı.

Kilosunu bir liraya aldıkları çökeleği üç liraya satarlardı.

Bilhassa kavun, karpuz, üzüm zamanı yüz gram çömlek peyniri kavun karpuz ve  üzümle mideye indirirdi çarşı esnafı.

Yalnız çökelek mi.

Nevşehir yöresinde üzüm çok. Sirke yaparlar. Hem de meşhur Nevşehir sirkesi aranır haldeydi. Küçük salatalık turşusu da Nevşehir yapımı idi.

O da Aksaray’ı istila ederdi.

Aksaray Nevşehir için belirli bir pazardı.

Elli yıl evvel elma, armut, üzüm, kuru kayısı ve siyah üzüm Aksaray ve köylerinde tek atlı araba ile satılırdı.

Satıcılara çerçi denirdi.

Şimdi şimdi sanayi mamülünün dışında tarım ürünü sattığımız var mı.

Ve hala Nevşehir üzümü gelmiş diye satın alırız.

İş bilenin Kılıç kullananın diye buna denir.

Kalın sağlıcakla...