İZMİR'İN DAĞLARINDA ÇİÇEKLER AÇTI! (2)
10 Eylül 2024, Salı 06:46Yunanlılar kaçarken yolları üzerinde ne kadar köy, kasaba, şehir varsa yakarak gitmişlerdi. Mesela, Manisa şehir merkezindeki 18.000 binadan sadece 500 tanesi ayakta kalabilmiş, Alaşehir'in tamamı yanmış, yıkılmıştı. Turgutlu'nun yüzde 90'ı, Salihli'nin yüzde 65'i yanmıştı. Camilere insanları doldurup diri diri yaktıkları oldu. Mesela Aydın'ın Karatepe Köyü'nde 385 kişiye bu zulmü reva gördüler. Bağları, zeytinlikleri ateşe verip hayvanları bile öldürdüler.
Durumu gören dönemin bir yabancı gazetecisi şöyle demekteydi: -Becerebilseler, Türklere yar olmasın diye kara toprağı dahi yakacaklardı.
İngiliz temsilcisi Lord Davids’de ‘'Yunanlılar savaşta kötü, cinayette 1. sınıflar.’' diyecekti. Anadolu'ya ayak bastıkları günden denize döküldükleri güne kadar tespit edilebilen sayılara göre Prof. Justin Mc Carthy ''640.000 Türk sivil vatandaş öldürüldü.'' demektedir. Sadece 15 Mayıs 1919'da İzmir'de 400 Türk öldürülmüş ve ilerleyen zaman içinde 4000'den fazla Türk idam edilmişti. (Bu yaşanan acıları yüreğinizde bir hissetmeye çalışın ve ''KEŞKE YUNAN GALİP GELSEYDİ!'' diyen alçağı ve onu işbirlikçilerini, eteklerini yalayanları lütfen bir kez daha değerlendirin.)
Yunan İzmir’den kaçarken yanında işbirlikçi hainlerden Manisa, Afyon, Kütahya Mutasarrıfları (Vali); İzmir, Uşak Belediye Başkanları gibi yüzlercesini de yanında götürdü. Bugün onların torunları makbul insanlar olarak dönmüş ve aramızda yazar, gazeteci, siyasetçi olarak el üstünde tutuluyorlar, iyi mi?
İstanbul Hükümetini, Padişahı, Damat Ferit’i ve saray eşrafını büyük bir üzüntü sarmıştı. 'Avrupa ile başa çıkmayı yüzyıllardan beri Asya’nın hangi kavmi başardı ki biz başarabilelim’' diyen Ali Kemal gibi, '‘İngilizlere meydan okuyoruz. Bu en büyük küfürdür.’' diyen Eşref Hoca gibi, idam fetvası imzalayan Şeyhülislam Durrizade Abdullah gibilerin elbette neşesi kaçacaktı. Bunlar hala ‘Yunanlılar yenildi, İngilizler yenilmedi ki.’ diye düşünüyor ve umutlarını korumaya çalışıyorlardı. Onlar kendi koltuklarını korumak için İngilizler ile yeni ortaklık çabaları için arayışlara başlamışken, Türk ordusu ilerlemeye devam edecekti. Şimdi sırada Boğazların ve Trakya’nın ele geçirilmesi vardı.
Dünyada ülkesini savaşlarda zafere kavuşturmuş birçok komutan vardır. Milletini daha ileri bir toplum yapabilmek için çalışmış birçok önder de vardır. Ama yokluk, yoksulluk içinde her ikisini de başarmış bir tek kişi vardır ve o ATATÜRK’tür. O bizlere yüce Allah’ın bir lütfüdür ve değerini bilmeyen Türklere kan tahlili yaptırmasını öneririm. Kuyruk acısı olanların zaten tahlile ihtiyacı olmayacaktır.
İzmir'in dağlarında çiçekler açar,
Altın güneş orda sırmalar saçar,
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar,
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa,
Adın yazılacak mücevher taşa.
İzmir'in dağlarında oturdum kaldım,
Şehit olanları deftere yazdım,
Öksüz yavruları bağrıma bastım,
Kader böyle imiş ey garip ana,
Canım feda olsun güzel vatana.
Türk oğluyum ben ölmek isterim,
Toprak, diken olsa yatağım, yerim,
Allah'ından utansın dönenler geri,
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa,
Adın yazılacak mücevher taşa.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.
Yorumlar
ali kırmızı
12-09-2024 14:12teşekürler komutanım yazılarınızı takip ediyorum saygılar