Türküm demek suç değil!

Ahmet Vefik Paşa Bursa  valisidir ve  dışarda dolaşmaktadır. (1879-1882 yılları arasında Bursa valisi olarak görev yaptı. Valiliği sırasında Bursa yolları ve caddelerini  yaptırdı. Bursa'da zarar görmüş pek çok önemli anıtın onarımı gerçekleştirildi.)

Bir şahsa sorar: ‘’Beyefendi siz Hangi millettensiniz? Ben, şehir eşrafından Kiremitçiyan Oğullarından zeytin tüccarı Bogosum Paşa. 

Orada bulunan diğer bir kişiye sorar. 

Pastırmacıyan Oğullarından Artinim.

Ahmet Paşanın gözü, arkalarda kırık bir iskemlenin üstünde oturan boynu bükük, omzu çökük bir ihtiyara ilişir.

Ya siz babacığım, siz hangi millettensiniz?”

ihtiyar, bir Paşa tarafından kendisine sual sorulacağını ummadığından, sualin kendisine değil başka birine sorulduğunu zannederek etrafına bakınır. Paşa; "Babacığım size soruyorum!" der. İhtiyar tereddütle kendi kendini işaret eder:

 “Bana mı soruyorsunuz Paşa Hazretleri?”

 “Evet, Babacığım sana soruyorum. Sen hangi millettensin?”

 İhtiyar kısık sesle utanırcasına söyler;

“Ben Paşa Hazretleri, haşa huzurdan Türk’üm.” Paşa, ihtiyarı omuzlarından tutarak ayağa kaldırır, sonra da ihtiyarı sarsarak haykırırcasına, bağırırcasına konuşur:

’Babacığım, bu memlekette Türk olmak, Türküm demek suç mudur ki böyle konuşuyorsun. Ben de Türküm. 

Tarihin gördüğü en kadim millet.

 Yabancı tarihçilerin Türk tarihi silinse, tarih diye bir şey kalmaz dediği o büyük millet.

 Türküm demeye insanların utandığı bir dönem yaşadı.   Sonra bir lider geldi.  Onu hak ettiği yere tekrar taşıdı. " Ne mutlu Türküm diyene  " dedi.

Bizde göğsümüzü kabartarak söylemeye devam ediyoruz.