ABAYLAR
Aksaray
21 Kasım, 2024, Perşembe
  • DOLAR
    32.02
  • EURO
    35.01
  • ALTIN
    2419.0
  • BIST
    9618.83
  • BTC
    69294.62$

VERGİ ADALETİ İÇİN YAPILMASI GEREKENLER           

06 Ağustos 2024, Salı 06:54

   Bir ülkenin kalkınması için öncelikle ülke ihtiyaçlarına uygun,  düzgün  iyi hazırlanılmış  bir hukuk sistemi ve adil bir uygulamaya ihtiyaç  bulunmaktadır. Bu adımdan sonra, ülkenin ihtiyacına uygun ekonomik sistemle birlikte düzgün bir vergi sistemi  ile adil bir uygulama olması gerekir. Gümrük duvarları da ekonominin ihtiyacına uygun,  ne gereğinden fazla sıkı nede gereğinden fazla gevşek olmamalıdır. Vergi teşvikleri, arge başta olmak üzere ihracat artırıcı, yeni buluşlara ve ithal ikame emtia üretimine yönelik, yani ithal edilecek mal yerine kullanılacak üretimlere göre, ithalatı azaltacak üretimler için verilmelidir. Müteşebbis olmayı teşvik etmek açısından da  iş hayatına yeni atılacak gençlere de teşvik verilmesi gerekir. 24. Ocak 1980 yılından itibaren ekonomide uygulanan liberasyon sistemi, üretimden ziyade ithalatı teşvik eden bir sistemdir. Döviz baskılanırsa ithalatçı kolayca döviz temin ederek çok ithalat yapar ve para kazanır, günümüzde olduğu gibi. Şu anda döviz baskılandığı için ithalatçı ucuz döviz temin ederek,  mal ithal ederek ve  satarak para kazanmaktadır. Bu uygulama ile ithalatçı teşvik edilmektedir.  İhracatçı ise sattığı malın yani ihraç ettiği mal karşılığı elde ettiği dövizin değeri düşükse ya çok az kar eder ya da zarar eder.  Bu nedenle, döviz değerlerinin de ekonomik ihtiyaçlara uygun belirlenmesi gerekir. İthalat serbestîsi olduğu için İzmir Torbalıdaki Opel Fabrikası, İstanbul’da ki Honda Fabrikası kapatılmış, Wosfagen Fabrikası da kurulacakken bu yüzden yatırımdan vazgeçilmiştir. Ülkemiz ithalat cenneti olmuştur. Gümrük duvarları düzgün tutulmazsa yerli üretim  (tarım, ve sanayi üretimi) büyük zarar görür. Makro düzeyde yapılacak bu düzenlemelerden sonra uygulanabilir, objektif olarak hazırlanmış ve düzgün uygulanan bir vergi sistemi kalkınan ülkenin temel taşını oluşturur.

            Ak Parti iktidarı döneminde asgari ücretten alınan vergi kaldırılmış, basit usul vergi mükellefleri gelir vergisinden muaf kılınmıştır. Küçük çiftçi vergi muafiyeti genişletilmiş, adeta çiftçiler yapılan vergi stopajları haricinde vergi alınamayan grup haline gelmiştir. Bu arada gerekli gereksiz uygulanan vergi teşvikleri,  vergi ve vergi ceza afları nedeniyle kamu gelirleri oldukça daralmıştır. Şimdi hükümet talep enflasyonunu düşürmek için vergi ödeyenlerden alınmak üzere kamu gelirlerini artırmak için yeni vergiler ihdas etmeye çalışmaktadır. Anayasamız ve vergi hukukumuz gereği verginin dikey ve yatay adaletine uygun icraat yapılmamaktadır. Verginin dikey adaleti çok kazanandan çok, az kazananlardan az vergi almaktır. Verginin yatay adaleti ise çok harcayandan çok az harcayandan az vergi almaktır. Son iki yıl içinde kdv, ötv, kurumlar vergisi ve gelir vergisi ile diğer vergilerde yapılan artışlar ve düzenlemeler vergi ödeyenlerin üzerindeki yükü zaten artırmış durumdadır. Vergide yapılacak öncelikli  düzenleme vergi kapsamında olmayan kesimleri vergi kapsamına almaya yönelik olmalıdır. Yapılacak vergi düzenlemesi;

            a)Basit usul mükelleflerin bir çoğu kira ve hâsılat yönünden vergi kapsamında olmasına rağmen, vergi vermemektedir. Bunların kira stopajı ödemesi, basit usul mükelleflerin fiş ve fatura düzenlemesinin düzenli kontrol edilmesi, basit usul şartlarını kaybeden mükelleflerinin vergi kapsamına alınması,

             b) Küçük çiftçi muafiyeti açısından kuru ve sulu tarımda kullanılan arazi alanının daraltılması, tarım müdürlüklerine verilen  ÇKS kayıtları ve tapu bilgileri baz alınarak ekilip dikilen arazi alanı ve elde edilen ürün tutarları dikkate alınarak muafiyet sınırını aşan çiftçi gelirlerinin stopaj dışında da vergilendirilmesi için kayıtların incelenmesi,

            c) Bankalarda yüksek mevduatı bulunan vatandaşların gelirlerinin ve servetlerinin kaynağı bağış mı, miras mı, vergisi ödenmiş gelir mi  olduğu açısından  incelenmesi,

            d) Emlakçi, oto galericileri, mimar, mühendis, inşaatçı, veteriner, ziraatçı, diş hekimi, tabip, avukat, mali müşavir, sarraf, gümrük komisyoncusu, danışmanlık firmaları, mütercim her türlü ticarethane( giyim, lokanta, fırın kuru yemişçi, zahireci, ayçekirdekçi, kasap, konfeksiyoncu,,manav, lokanta, her türlü eğlence tesisleri, sineme, su ve kalorifer tesisat malzemesi, boya, hırdavat , inşaat malzemeleri , tamir bakım servisleri, sanayi siteleri vs) imalat veya alım satım yapan yada serbest meslek erbabı tüm vergi mükelleflerinin düzgün bir şekilde denetlenmesi, üzerinde yasal bir gelir görünmediği halde; emlak, araba ve servet sahibi olan insanlarında nasıl gelir elde ettiği hususu da özel araştırma konusu yapılmasına yönelik vergi düzenlemesi yapılması ve gelir idaresinin elinin altındaki ve tarım bakanlığı bünyesindeki bilgilerin tam olarak  inceleyerek değerlendirilmesi,

            e) Şirketlerde  semayeye  eklenmeden bekletilen  dağıtılacak karların( özellikle limited şirketlerde) mutlaka en az % 20 oranında  stopaja tabi tutulması, dağıtım sırasında da ayrıca stopaj alınmaması,karın sermayeye eklenmesi halinde de alınan  stopajın iade edilmesi,

             f)) Emlak alım satım vergi oranları düşürülerek, alım satıma konu değerler için belediyelerce bölgeler itibariyle arza, arazi, konut, işyeri için emlak vergisine esas değerlerin yanında, rayiç değer belirleyerek, bu değerlerin tapu işlemlerinde tapu dairesine verilerek düşük değerde beyanda bulunan vatandaşların emlak değerlerinin mutlak surette taktir komisyonlarında taktire tabi tutulması, bu sayede düşük değerle satış gösterenleri uğrayacağı şıfa davalarının  da önemli bir kısmının önüne geçilmesi,

            g) Kayıt dışı  ve kaçak ticarete mutlaka mani olunması,

             h) Her mükellefin tüm banka hareketleri dahil en geç 3-4 yılda bir denetlenmesi, nerden buldun yasasının oluşturacağı sakıncalı kulvarlara girmeden , enflasyonun oluşturduğu nominal değer artışları yerine reel değer artışlarının oluşturduğu gelirlerin kaynağı ve vergilenip vergilenmediği, vergi konusuna girip girmediği hususu çok iyi araştırılmalı, bunun içinde nitelikli ve yeter satıda vergi denetim elamanı istihdam edilerek bunların angarya işler yerine vergi inceleme işinde çalıştırtması, bunların devletten istifa ederek özel sektörde veya çalışmasını önlemek açısından adalet müfettişlerine Sayıştay denetçilerine verilen ücret seviyesine tatmin edici ücret verilmesi,

            ı) Kamuda ciddi tasarruf tedbirleri uygulanması, kamu kuruluşlarının hem uyguladıkları mevzuat ve iştigal konuları yanında harcamaları da kurum müfettişleri ve Sayıştay denetçilerinde  her yıl denetlenmesi,

             gerekmektedir.

            Vergisel düzenlemelerinin:  vergi kapsamı dahilinde geliri olan, bu ülkede yaşayan gercek usul,  tüzelkisi ve ya dar mükellefi   geliri ile  orantılı olarak  kapsayacak şekilde yapılması önem arz etmektedir.
 

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.