YAS GÜNÜ

Her yıl 10 Kasım’da ebedi şef Atatürk’ü şükranla anıyoruz.

Bu yılda böyle oldu...

Atatürk’ün 69. Ölüm yıldönümünde,

Ne büyük diplomat,

Ne büyük kumandan

Ne büyük devlet adamı,

Ve de,

Ulaşılması güç milli heyecanı hayranlığımızı ifade ettik.

10 Kasım 1938 de Mustafa Kemal Paşa’nın ebediyete intikalinde,

Ben ilkokul 5. sınıftaydım.

Okulun cümle kapısı önünde toplandık. Radyoda söylenenleri pür dikkat dinlerken ağlıyorduk...

Radyo;

Ağla gözüm ağla,

Yaşlar dil olsun,

Kurumuş dereler,

Baştan sel olsun

Çiçek kara açsın,

Çayır kul olsun.

Türklük yüreğini,

Dağlasın gayri,

Cihan da bizimle,

Ağlasın gayri.

Derken,

Öğretmen ve öğrenciler göz yaşı döküyorlardı.

Nasıl ağlayalım ki;

Yokluk ve açlık içinde,

Yedi düvelin işgal ettiği Anadolu’yu kurtarmak.

Bağımsız bir Cumhuriyete kavuşmamız kolaymı idi.

Allah’ın takdiri bir sebep gönderdi.

Mustafa Kemal Paşa’nın azmi ve dehası sayesinde,

Balkan ve ikinci cihan savaşında yenik düşen Osmanlı bitmiş ve tükenmişti.

Onun yerine 4 yıl süren İstiklal savaşında hür ve müstakil Türkiye Cumhuriyeti doğdu.

İngiliz fitnesi ile bazı saf vatandaşlar Atatürk’ü dine balta vurdu diye tanımlarlar.

Din sömürücülerinin aldattığı tek tük saf kardeşlerime şunu hatırlatmak isterim.

Güzel dinimiz maalesef ticari malzeme olarak kullanıldığı bir gerçektir.

Aydın din adamı yetiştirilmesi hususunda ilk talimatı veren Atatürk’ün emri ile,

Türkiye Cumhuriyetinde ilk ilahiyat Fakültesi kurulmuştur.

Bu hatırlatma, aldatılmış başlara her halde dank edecektir.

Atatürk’ün ebediyete intikalinin şu 69. yılında bir kez daha minnet ve şükranla anıyoruz.

Ruhu şad olsun.