KAĞNI
06 Eylül 2023, Çarşamba 09:00Eskiden köylünün taşıt aracı kağnı idi.
Bir çift öküzün koşulduğu kağnıda yün çuvallar buğday kağnıya oturtulur.
Ve Ortaköy yöresinden gecenin sessizliğinde gıcırdayan kağnıların sesi pek de hoşumuza giderdi.
Aksaray’ın Çarşamba pazarı belediye önü park yerleri idi.
Bir gün yol tepen köylü,
Pazara geldi mi öküzlerini hana bırakır kağnısının yanında müşteri beklerdi.
Tüccar köylünün bir yıl alın teri döktüğü buğdayı öldü parasına alırdı.
Özot’ların dedesi rahmetli boynu eğri Mehmet efendi Azmi Milli Un Fabrikasına buğday alırdı.
Ağa benim buğdayımı al üç gündür bekliyorum diye peşinde dolaşan köylü pek çoktu.
Köyünden getirdiği yufka ekmeğine katık diye fırından pide alırken korka ürke Zülfigar’ın fırını önüne giden köylü,
Fırıncı Zülfigara şu ekmeğin tazesini ver ağa diye rica edince
Fırıncı Zülfigar;
Hele deyyüse hele, Kırk yıllık avradına bayat demiyor da günlük ekmeğe bayat diyor. Defol karşımdan diye bir de azar işitirdi.
Köylü 60-70 yıl evvel kendisini şehirliden aşağı görürdü.
Diğer fırınları dolaşır birbirinden yeni çıkmış sıcak pideyi buldu mu alır,
Pazarda kağnısının dibinde dağarcığından çıkardığı yufka ekmeğe pideyi katık diye sarar mideyi aldatırdı..
Köylü milletin efendisidir.
Diyen Mustafa Kemal Atatürk, toprak mahsulleri ofisi açarak köylüsünü sıkıntıdan kurtardı.
Ürettiği buğday da para eder oldu.
Balkan Harbi, Birinci Cihan Savaşı,
İstiklal savaşında yorgun düşen Türk Ulusu,
Şükür Allah’a yoksulluğu yendi.
Birlik ve dirlik sayesinde bu günlere gelindi.
Şimdi dünyada saygın bir Türkiye var bunun kıymetini bilelim.
Kalın sağlıcakla...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.