MALAZGİRT ZAFERİ
27 Ağustos 2019, Salı 08:49Çok önemli zaferin 948. Sene-i devriyesindeyiz. Sadece Türk tarihinde değil dünya tarihinde de mühim bir konumda olan Malazgirt Savaşı’nın yeri hususunda neredeyse ittifak edilmişken orduların mevcudu meselesi tartışılmaya devam ediyor. Elbette burada aslolan zaferin manasıdır. Türk’e vatan olan toprakların nasıl kazanıldığını göstermesi bakımından çok önemlidir. Ve yine bu tarih yani 26 Ağustos’ta Büyük Taarruz başlamıştı.
26 Ağustos 1071’de gerçekleşen Malazgirt Meydan Muharebesi’nde Bizansın amacı imhaydı denilebilir. İmparator RomanosDiogenes’in Anadolu’da Türk varlığını yok etmeyi hedeflemekle birlikte Müslüman memleketlerin hepsini düşman bildiğinden 1071 yılının Mart’ında başkentten büyük bir orduyla yola çıkmıştır. Ordunun mevcudu hakkında tartışmalara dahil olmak istemem. Rakam vermeyeceğim. Bu ordu içinde Balkanlar’daki Peçenek, Uz (Oğuz),Kıpçak, Bulgar gibi Türk boylarından, Slav, Alman, Frank, Ermeni ve Gürcüler ile birçok eyaletten toplanan askerler bulunuyordu. İmparatorun amacı İran’a kadar ulaşmaktı. İmparator bu ilerleyiş sırasında beklenmedik bir saldırıyla karşılaşmamak için, Trakhaniotes idaresindeki bazı askerleri Ahlat civarına yolladı. Ordunun büyük kısmıyla da Malazgirt’e devam etti (“Selçuklular”, Cogito, S.29, 2001. s.36-37).
Türk ordusunun mevcudu hakkında da rakamlar konusunda ittifak yoktur ama genel olarak Alparslan’ın emrindeki askerin 50 bin civarında olduğu kabul edilmektedir. Sultan Alparslan’ın komutanları burada anmak gerekir.Gevherâyin, Afşin, Savtekin, Sunduk, Aytekin, Tarankoğlu, (Serhenkoğlu), Ahmetşah, Demleçoğlu Mehmet, Duduoğlu. Bu komutanların en büyük özelliği Anadolu’ya sürekli akınlarda bulunan tecrübeli Selçuklu emirleri olmasıydı. Ayrıca Kutalmışoğullarından Mansur, Süleyman, Devlet veAlp İlik ileArtuk, Tutak, Danişmend, Saltuk, Mengücük, Çavlı, Çavuldur ve Porsuk gibi Selçuklu devletinin en değerli ve savaş tekniğini sonderecedeiyi bilen emirlerin de savaşa katıldığı, bazı kaynaklarda ifade edilmiştir (A. Sevim- E. Merçil, Selçuklular, s.63).
Selçuklu ve Bizans hükümdarları arasında yapılan antlaşmanın maddeleri şöyledir:
a. Bizans imparatoru 1.500.000 dinar kurtuluş fidyesi ödeyecek,
b. Bizans imparatoru tâbiiyetin gereği olarak Selçuklu sultanının ihtiyaç duyması halinde yardımcı kuvvet gönderecek,
c. Bizans ülkesindeki Müslüman esirler serbest bırakılacak,
d. Bizans İmparatorluğu, Selçuklu Devleti’ne yıllık 360.000 dinar vergi verecek,
e. Yakın tarihte Müslümanlardan alınan Antakya, Urfa, Menbic, Malazgirt şehir ve kaleleri Selçuklulara terk edilerek iki devlet arasında hudut tespit edilecek,
f. İmparator, kızlarından birisini, Sultan Alparslan’ın oğluna vermek suretiyle akrabalık tesis edilecek,
g. Bizans, İslâm ülkelerine saldırma politikasına son verecek
h. Söz konusu antlaşma 50 yıl geçerli olacak (A.Gül, Selçuklu-Bizans anlaşmalarının değerlendirilmesi (1048-1211), s.63).
Velhasılı burada savaş hakkında çok uzun yazı da hazırlayabilirdim. Ama detayını merak eden kitaplara müracaat edecektir. Böyle bir zaferin yıl dönümünde hatırlanması adına kısa bir yazıydı. Yarın da Büyük Taarruzdan bahsetmek niyetindeyim.