MARTAVAL

Abartılı konuşmaya martaval denir.

Doğru.

Fakat benim anlatmak istediğim başka.

80 Yıl evvelinin Ermeni doktoru Martaval’dan söz edeceğim.

Anam rahmetli anlatırdı.

Boğazım şişti. Yutkunamaz oldum. Babam eşeğin terkisine alıp Ermeni dotor Martaval’a götürdü.

Hastane köprüsü yakınında bir eve.

Doktor Martaval muayene etti.

Sazlık kamışın içine toz doldurdu.

Boğazıma bir üfledi. Acıdan ağladım.

Bir gün sonra ağrım sızım kalmadı. İyi oldum .

Halk arasında meraklı bir söyleşi vardı.

Martaval’ın evinde ateş içeride yanıyor dumanı dışarı üfleniyor.

Buna bir türlü akıl erdirilmedi. O kış günü Martaval’ın evini seyre gittik. Pencereden bir boru çıkmış. Dumanı dışarı püflüyor.

Martaval’ın eşi merakımızı gidermek için seyredenleri içeri aldı.

Bakın bunun adı odun sobası. Şu borularla dumanı dışarı çıkıyor dedi.

Çıkıp gidenler,

Gavurdaki akıla bak demeye başladı.

İşte Martaval sayesinde Aksaray’da odun sobasına merhaba dendi.

Derken kömür sobaları.

Sonra da kalorifer.

Şimdi de doğalgaz.

Bu refah değil de nedir.

Barışık ve bağışlayıcı Türkiye’de ilimde bilimde teknoloji de epey mesafe aldığımızı düşünelim.

Güzel Türkiyemiz’in kıymetini bilelim.

Haçlının oyunlarına gelmeyelim.

Akıllı olalım.

Kalın sağlıcakla...