MUHTAR SEÇİMİ

Eskiden muhtar maaşı yoktu.

Hali vakti yerinde olanlara rica edilir muhtar seçilirdi.

Devlet görevlisi misafirler muhtar odasını bulurlar.

Paşalar gibi ağırlanırdı.

Kesip de çocuklarına yedirmediği horoz ve tavuk misafir için kesilir,

Bakmış ki evin kadını kilerde yiyecek bir şey kalmamış.

Bu gidiş gidiş değil diye düşünmüş.

Bir gün kocasına;

Be herif sen muhtar oldun da ne anladık. Çocukların rızkını misafire ikram ediyoruz. Açlık sınırına geldik deyince...

Be karı bana muhtar sana da muhtarın karısı diyorlar neyine yetmiyor demesi,

Muhtarlığa heves edenlerin sayısını azaltmıştı.

Gel gör ki son zamanlarda muhtarlar da maaşa bağlandı.

Bu yüzden muhtarlığa talip hayli arttı.

Köy kasaba ve kentte her mahallede bir düzine muhtar adayı türedi.

Tabi, akrabayı taallukatı kabarık olanlar daha iştahlı ve güvenli.

Ve fakat bu da yetmiyor.

Köylü, köyüne hizmet edeni arıyor.

Yol, su, kanalizasyon, elektrik, sağlık ocağı, okul varsa eğer bakımını en iyi yapanı arıyor.

Tabi muhtarlığın bir de havası var.

Evvelce hep bu havası yüzünden muhtar sen olacaksın ben olacağım kavgası yaşanırdı.

Nitekim bu yüzden bir zamanlar Çimeli köyünde muhtar adayı Halit Koç öldürülmedi mi?

Şimdi işin içinde muhtar aylığı olunca yarış gırla gidiyor.

Akıllı olun akıllı.

Mal sahibi, mülk sahibi,

Hani bunun ilk sahibi.

Mal da yalan, muhtarlık da yalan, var birazda sen oyalan.

Kalın sağlıcakla...