Mülteciler günümüz dünyasında küresel ölçekte bir soruna dönüştü. Ülkemizde ise bu sorun daha belirgindir. Bunun en büyük sebeplerinden biri 2011 yılında yürürlüğe giren ‘açık kapı’ politikasıdır. Türkiye “açık kapı” politikası çerçevesinde din, dil ve ırk ayrımı yapmadan sınırdan giriş yapan hiçbir Suriyeliyi geri göndermedi ve kendilerine “geçici koruma statüsü” verdi. Şu an kayıt altında yaklaşık 5 milyon mülteci bulunduğu belirtilse de bu sayı çok daha fazla ve gözle görülür niteliktedir. Belirlenen belli nitelikteki mülteciler yerine herkese ev sahipliği yapmak sosyo-ekonomik ve kültürel yapıda bozulmaları da beraberinde getirdi. Özellikle kayıt dışı girişler yüzünden sağlık kontrolünden geçmeyen mülteciler salgın hastalıkların yayılmasına neden oldu.

Suriyeli sığınmacıların ülkemizde yaşadıkları “yurtsuzluk duygusunun” yanı sıra savaş ve çatışmanın yarattığı travmalar, göçmenlerin sorunlarının sadece sosyo-ekonomik sorunlarla sınırlı olmadığını göstermektedir. Savaş bireyler üzerinde depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu, psikoz ve şizofreni gibi durumlara neden olur.Türkiye’de bir kampta yapılan çalışmada, Suriyeli göçmenlerin %45'inin Travma Sonrası Stres Bozukluğunu yaşadıklarını, %44'ünün anlamlı depresyon belirtileri gösterdiğini ve %33'ünün de somatik şikayetler sergiledikleri yönünde sonuçlar elde etmişlerdir.Bu yüzden tüm mültecilerin ülkeye giriş yapmadan önce psikolojik destek alması şarttır. Psikolojik yardıma başvurmayan mülteciler savaş psikolojisinden çıkamaz ve hayatta kalma içgüdüsü ile şiddete meyilli hale gelirler. Son yıllarda suç oranlarındaki artışın başlıca sebepleri arasındadır bu durum.

Suriyeli mülteciler daha iyi hayat kalitesi için Avrupa’ya gitmek istemektedir, Türkiye bunun için köprü niteliğindedir. Avrupa’ya gitmenin maliyeti yüksek olduğu için Suriyeli mülteciler Türkiye’de belirli bir süre kalıp gerekli parayı biriktirip Avrupa’ya gitme hayali kurmaktadır. Kolay yoldan para kazanmanın yolunu silah kaçakçılığı ve uyuşturucu satışında bulmaktadırlar. Bunun sonucunda ülkemizde uyuşturucuya erişim kolaylaşmakta ve insanlar daha çok silahlanmakta bu da beraberinde asayiş sorunlarını ve bağımlılığı getirmektedir. Kamplarda kalması gereken mültecilere ikamet izni verilip toplumla iç içe yaşamalarına sebep olan bu sistem güvenlik sorunu teşkil etmektedir. Aksaray’da sadece ikamet iznine sahip olan 2.189 mülteci bulunmaktadır. Bu düzensiz dağılım sadece bir güvenlik sorunu değil yanı sıra Türk örf ve adetleri için de bir tehlike arz ediyor. Yıllar geçtikçe artan mülteci sayısı ile çok eşlilik ve boşanma oranları da birlikte artmış ve Türk aile yapısı bozulmuştur.

Mültecilerin toplum içindeki plansız dağılımı gençlerin de kültüründen uzaklaşmasına sebep oluyor. YÖK başkan vekili profesör doktor Hasan Mandal, Türkiye’deki üniversitelerde 392 Suriyeli akademisyenin çalıştığını, bunların arasında 13 profesör, 15 doçent, 115 yardımcı doçent ve 147 öğretim görevlisinin bulunduğunu açıkladı. Sosyal entegrasyon süreçlerini tamamlayamayan mültecilerin eğitim sektöründe rol almaları yüzünden yetişen yeni nesillerin kültür karmaşası yaşaması ve kendi kültürüne uzaklaşması kaçınılmazdır.

Suriyeli mülteciler yalnızca kültürel anlamda probleme sebep olmamakta yanı sıra sosyoekonomik sorunları da beraberinde getirmektedir.Türkiye’deki işsizlik gün geçtikçe artmaktadır ve günümüzde bu sayı yaklaşık 3 milyon 98 bin kişiye ulaşmıştır. Bunun başlıca sebeplerinden biri de düşük ücretle çalışan Suriyeli mültecilerin işe alımlarda öncelik haline gelmesidir.Devletin de Suriyeli mültecilerin işe alımını arttırmak için yayınladığı teşvik programları yüzünden Suriyeli iş gücü tercih edilmiştir. Bu yüzden işsizlik Türk vatandaşların en büyük sorunları arasına girmiştir. Türk esnaflar da  en çok Suriyeli esnaflardan ve sebep oldukları haksız rekabetten şikayet etmektedirler. Suriyeli mültecilerin çoğu ruhsat almadan dükkan açmakta ve vergi de kaçaklara neden olabileceği kaçınılmaz. Devletin Suriyeli mültecilere sağladığı imtiyazları Türk esnafına sağlamadığı için esnaf bu durumdan bıkmış durumdadır. Ticaretteki bu dengesizlik de sosyo ekonomik durumu alt üst etmiştir.

Suriyeli mültecilerin sebep olduğu bunca sorun halen çözülmeyi beklemektedir. Gün geçtikçe artan Suriyeli nüfusuyla bu sorunlar da kat ve kat artmaktadır. Toplum içine karışmaya hazır olmayan çoğu Suriyeli mültecinin daha büyük sorunlara sebep olmadan mülteci kamplarına alınması gerekmekte ve ikamet izinlerinin daha bilinçli ve planlı verilmesi gerekmektedir.