ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLU OLSUN
24 Kasım 2024, Pazar 06:38Bugün, modern devletimizin kurucusu ve çağdaş cumhuriyetimizin mimarı büyük önder Atatürk’e, milletimize harf inkılabını öğretmek için açılan millet mekteplerinin ''Başöğretmenliği'' unvanının verilişinin yıl dönümüdür. 24 Kasım 1928 yılında başlayan bu süreç, Atatürk’ün doğumunun 100’üncü yılı olan 1981’den itibaren de ortak bir coşkuyla “24 Kasım Öğretmenler Günü” olarak kutlanmaya başlanmıştır. Türk toplumu böylece öğretmenine manevi ödüllerin en yücesini sunmuştur.
Toplumların gelişiminde, güçlenmesinde eğitimin ve öğretimin rolü çok büyüktür. Ancak şurası da asla unutulmamalıdır ki; eğitime dinamizm kazandıran, onu çağdaş tekniklerle uygulayıp toplumun geleceğine yön verecek bir araç haline getiren tek unsur, öğretmendir. Kalkınmış, çağdaş, güçlü ve modern bir devletin temel taşları olacak genç nesli bir dantel gibi özenle işleyecek, eğitecek olan öğretmenlerimiz, çok ağır ve o oranda da kutsal bir görev üstlenmişlerdir. Yetiştirdikleri öğrencilerin başarılarıyla mutlu olan; iyi eğitilmiş, çağdaş bir toplum modeli yaratma özlemiyle büyük maddi ve manevi fedakarlıkları göze alan öğretmenlerimize milletçe duyduğumuz şükran ve saygıyı sadece 24 Kasımlarda değil, her zaman göstermek zorunda olduğumuzu da unutmamalıyız.
Hayatının her döneminde kendisini yetiştiren, etkileyen öğretmenlerini minnet ve saygıyla anan büyük önder Atatürk, kurduğu Cumhuriyeti emanet ettiği gençlerin yetiştirilmesinde öğretimin öncelikli rolünü görmüş ve bunun asli sorumluluğunu da öğretmenlere vermiştir. Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Atatürk’e bir gazeteci “İşte memleketi kurtardınız. Şimdi ne yapmak istersiniz?”diye sorar ve “Milli Eğitim Bakanı olarak milli kültürü geliştirmek isterim.” cevabını alır. Nitekim, Atatürk’ün adeta bir eğitimci gibi eğitim-öğretim ve onun asli unsuru olan öğretmene verdiği önemi ve değeri belirleyen onlarca vecizesi vardır. Onun vecizelerinden bu konudaki düşünce ve değerlendirmelerini en güzel ve en özlü şekilde özetleyen birkaçını paylaşmak isterim. Böylece Atatürk’ün öğretmenler hakkındaki görüşlerini anlamış oluruz. Ona göre:
- “Bir ordunun kıymeti, zabitan ve kumanda heyetinin kıymeti ile ölçülür. Siz öğretmen hanımlar ve beyler, sizler de irfan ordusunun zabitan ve kumanda heyetisiniz. Sizin ordunuzun kıymeti de sizlerin kıymeti ile ölçülecektir.” (1921)
- “Öğretmenler, yeni nesli, cumhuriyetin fedakar öğretmen ve eğitimcileri olan, sizler yetiştireceksiniz. Yeni nesil sizlerin eseri olacaktır. Cumhuriyet, fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli koruyucular ister. Yeni nesli, bu özellik ve kabiliyette yetiştirmek sizin elinizdedir… Sizin başarınız, cumhuriyetin başarısı olacaktır (1922).”
-“Milletleri kurtaranlar yalnız ve ancak öğretmenlerdir. Öğretmenden eğiticiden yoksun bir millet henüz millet adını almak kabiliyetini kazanmamıştır. Ona basit bir kitle denir, millet denemez. Bu kitle millet olabilmek için mutlaka eğiticilere, öğretmenlere muhtaçtır (1925).”
Öğretime ve öğretmene bu kadar önem ve değer veren Atatürk, aslında kendisi de gerçek bir öğretmendir. 1928 yılında harf inkılabı ile birlikte başlattığı eğitim seferberliğinin mucidi, mimarı ve başöğretmeni bizzat kendisidir. Yurdun her köşesinde kara tahta başında öğretmenlik sanatının bütün inceliklerini gösteren Atatürk, bu davranışıyla bütün öğretmenlerimizle manen ve maddeten birleşmiş, bütünleşmiştir.
Öğretmenlik mesleği; şefkat, anlayış, sevgi ve hoşgörü mesleğidir. Sabır ister, gönüllülük ister, fedakarlık ister, çalışma ister. Çağımız, her alanda nitelikli ve branşında çok iyi yetişmiş, uzmanlaşmış insanlara şiddetle ihtiyaç duyulan bir çağdır. Çağa uyum sağlayabilmek için devamlı kendini yenilemek zorunda olan öğretmenlerimize düşen en önemli görev, atamızın ve ulusumuzun teveccühüne ve güvenine layık olmak için gayret etmek olacaktır. Ancak böylelikle, en zor koşullarda kara tahtanın başına geçerek milletini aydınlatmaya çalışan büyük Atatürk’ün ışıklı yolunu izlemiş olabilirsiniz. Cumhuriyetin geleceği sizlerin göstereceği gayret ve vereceğiniz eğitim-öğretim mücadelesi ile şekillenecektir. Bu zor ancak aynı oranda zevkli ve onurlu görevinizi eksiksiz olarak yerine getireceğinize olan inancımız tamdır. Başta öğretmenliği ile de gurur kaynağım olan eşim olmak üzere tüm öğretmenlerin Öğretmenler Gününü kutluyorum. Terör örgütü tarafından alçakça katledilen şehit öğretmenlerimizin de mekanı cennet olsun. Yüce Allah onları peygamber efendimize komşu eylesin inşallah.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.