OKUMUYORUZ
24 Ekim 2024, Perşembe 06:17Nasıl ki TV, sinema ve tiyatronun pabucunu dama attı.
İnternet de kütüphaneleri rafa kaldırdı.
Zengin kitaplığı olan tarihi kütüphaneye giden bir tek kişi bulamazsınız.
İnternet, kitaplıkların defterini dördü, tarihin zenginliklerini bağrına basan kütüphaneler boynu bükük, gariban, yetim evlatlar gibi sessiz ve suskun.
Ve bilgisayar tutkusu okuma hevesini de bitirdi.
Kütüphaneler tarihtir.
Geçmişi anlatır, öğretir.
Hani ne derler;
Asıl asmaz bal kokmaz,
Kokarsa yağ kokar
Onun da aslı ayrandır.
Öyleyse, genç kuşaklarımız geçmişimizi öğrenmeli.
Bu da, bilgi hazinesi olan kütüphanelerin dolup boşalması ile mümkündür.
Bizim kitaplıkta ilk vilayetlik döneminde eski Arap harfleri ile yazılmış haftalık gazeteleri bile bulmak mümkündür.
O devrenin toplumsal olaylarını okuyup öğrenince, elbette bir ibret alınır.
Latin harflerini kabulden evvel eski Arap harfleri ile yazılmış kitaplar bir tarih hazinesidir.
Bunu çözecek kaç kişi kaldı ki.
Hiç olmazsa bu kitapların içeriğini özetle Latin harflerle genç kuşaklara aktarmak bile ihtiyaçtır.
Parkta, bahçede, ihtiyarlar kahvesinde havanda su dövmek yerine.
Kitaplığı didik didik yapan.
Geçmişimizi kafalara sokan beceri sahipleri meyveli ağaç misali hele hele gölgesinden isifade etmek sevapların en alasıdır.
Hatta ve hatta kütüphane görevlileri, rafa kaldırılmış tozlanmış eserleri tanıtımda, okumayı teşvikte özen göstermeli ki,
Gazete ve mecmualarda geçmişi ayağa kaldırmalı ki,
Aslını unutan haramzede denmesin.
Kalın sağlıcakla...
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.