RENKLİ KİŞİLER
17 Ekim 2022, Pazartesi 11:02Acemli Ziya Hoca vardı.
Pamucak’ta ki evinde otururdu.
İhtiyat zabiti idi. Yani yedek subaydı.
Askerlik dönüşü maliye merkez tahsildarı oldu.
Aksaray’da toplanan vergiler Vilayetimiz Niğde’ye gider.
Memur maaşları Niğde’de ödenir.
Aksaray’da görev yapan memurlar da 10-15 gün sonra,
Bazen bir iki ay bekler ve para bulundukça maaş ödenirdi.
Niğde Defterdarı, Aksaray mal müdürünü sıkıştırır;
Vergi tahsilatını hızlandırın acele para gönderin derdi.
Mal müdürü de tahsilat memurunu sıkıştırır,
Tahsil memuru da,
Tahsildarlarını sıkıştırırdı.
Tahsil memuru, Vergi tahsilatı yapamıyorsun diye merkez tahsildarı Acemli Ziya hocaya bağırıp çağırırdı.
Ziya Hoca da;
Hacze gidiyoruz, adam tencerede pişiriyor kapağında yiyor. Neyini alacağız. Ben bu işi yapamayacağım diye istifa edip gitti.
Ankara’da bir camiye imam oldu.
Emekli olunca Aksaray’a döndü. Pamucak’da ki evine yerleşti.
Karşılaştığımız da;
- Boşa bakma gözüme. Ben daha 20 yıl ölmeyeceğim.
Daha da adam olmazsa bu insanlar,
Şöyle şöyle yapacağım, öyle gideceğim mezara.
Derdi.
Bir zaman sonra;
- Hoca efendi nerelerdesin bir aydır göremedim seni.
Doğru...
Bizim uşak emrivaki etti.
Uçak bileti göndermişler.
Gel de Hanyayı Konya’yı gör dediler.
Gittim...
Bir aydır Almanya’daydım.
- İyi... Ne gördün ne geçirdin.
- Ne mi...
Bereket versin kelimeyi şahadet getirmeye dilleri dönmüyor.
Eğer bir de la ilahe illallah Muhammedin Resulallah.
Deyiverirlerse,
Anamızı ağlatırlar!
Avrupa’yı bir cümle ile anlatıverdi Ziya Hoca.
Aksaray’ın Nasrettin Hocası Ziya Güvenç’in yattığı yer nur olsun.
Allah rahmet eylesin.
Kalın sağlıcakla...