RENKLİ KİŞİLER -2-
20 Ekim 2022, Perşembe 11:32Taşpazar’da Ömer Yağcı vardı.
Ortağı İsmail ile çarşamba pazarında, sarı inek yağını toplar.
Gaz tenekelerine basar,
Teneke kapaklarını lehimletir,
Haşim ağanın üstü açık kamyonu ile, tozlu topraklı yolda 15 saatte Ankara’ya varırlar,
Meşhur Aksaray tereyağını belli yerlere götürürler ekmek paralarını çıkarırlardı.
Her hafta böyleydi.
Aksaray Adliyesinde Savcı Saffet Bey, yağcı Ömer ağayı çağırır...
Ankara’daki arkadaşıma iyisinden bir teneke yağ yapın.
Şu parası. Mektup vereceğim. Götürüp teslim edin der.
Güzel duğran yağından özel olarak bir teneke yağı giderken götürürler.
Okuma yazmaları yoktu.
İkide bir mektuptaki adresi buldukları adama okuttururlar.
Vara vara koca binaya varırlar.
Kaç kat çıktılarsa,
Önlerine bir döner kapı çıkar.
Ortağı İsmail’e; Şuradan tut buradan itele derken,
Kapı güreden salona yıkılmasın mı.
Odalarda ne kadar memur varsa salona çıkar.
Karayanız uzun boylu biri;
- Bu ayıları buraya kim soktu.
Diye bağırınca suçlanırlar.
Mektup da bağıran daire başkanıda inmiş.
Odasına alır,
Kahve getirtir.
Hal hatır sorduktan sonra şoförünü çağırır.
Gidin bu adama yağı teslim edin der.
Ömer ağaya Ankara dönüşünde bir şakayı da rahmetli Şevki Özgel yapar.
Elimizdeki şu gazetenin yarısı kadar iki yaprak Karagöz, Hacivat köylü gazeteler gelirdi haftada iki gün.
Toru topu hepsi 300 adetti.
Şevki Özgel bu gazetelerden el kadar iki parça keser;
- Ömer ağa hayvanları yazdırmadan gitmişsin. Cezası ağır. Git maliyeye der.
Ömer ağa maliyeye gider.
Tahakkuk memurluğu kapısı yanına Konya ayakkabısını çıkarır, üstüne de foter keçe şapkasını kor, yün çorapla içeri girer.
130 Kiloluk Ömer ağa,
60 kiloluk vergi memuruna;
- Abi. Ben inekleri yazdırdım.
Bir seflik olmuş ketim gösterilmiş. Şu ihbarnameyi göndermişsiniz diye gazete kağıt parçalarını gösterir.
Memur;
- Bunu sana kim verdi?
- Ortağım İsmail verdi.
Deyince
Onun hayvanları ketim.
Git bu gazete parçalarını ona ver.
Ömer ağadan ter boşandı.
Kapıyı bulamadı.
Dolaplara asıldı kapı diye.
Şapkayı, ayakkabıyı unutup sokağa çıkınca;
Şevki Özgel gülerek;
Ömer ağa, şapkayı ne yaptın. Ayakkabın da yok
Diye eğlenmeye başlarlar.
Ömer ağa da basar küfürü.
Maliyeye giremez.
Odacı getirir şapka ile ayakkabıyı.
Ömer ağa başından geçen cehaletliği anlatır.
Gömleğimi satıp çocuklarımı okutacağım derdi.
Allah rahmet eylesin.
Kabri nur olsun.
Kalın sağlıcakla...