SENDE Mİ GİTTİN MAHMUT?

En son Van Valisi iken emekli olmuştu.

İstanbul’u mesken tuttu.

Emekliliğin tadını çıkarıyordu Mahmut Polat

Sokakta, bana sarılan oldu.

Bir de baktım Dr. Şemsettin Somuncuoğlu.

Yadelli Şemsettin sıla ziyaretine gelmiş.

Hasbihal ettik.

Arkadaşları bir bir hatırladık.

Ölenlere rahmet kalanlara sıhhat diledik.

Arkadaşımız Mahmut Polat’ın öldüğünü duydum, doğru mu dedi.

Duymadığımı söyledim.

Sonradan 18 şubat 2007 de rahmeti rahmana kavuştuğunu öğrendik.

Yunus Emre’nin bir beyti aklıma geldi...

Bir garip ölmüş diyeler,

Soğuk su ile yuyalar.

Mahmut’da İstanbul’da bir garip ölüsü diye toprağa verildiğini düşündüm.

Üç günlük bir rahatsızlıktan sonra vefat eden Mahmut Polat,

Gene sınıf arkadaşlarımız ve İstanbul’u mesken tutan Tabip Albay Nadir Kavurmacı, Dr. Faik Hamzakadı bir araya gelirler,

Gazetemiz Yeni Aksaray ile hasret giderirlerdi.

Bizim dönemde 140 öğrencisi olan Aksaray Ortaokulunda,

Son sınıf tekti.

Ve 36 mevcudu vardı.

O zamanlar sınıf geçmek Ortaokul diploması almak her öğrenciye nasip olmazdı.

Türkçe, matematik, biyolojiden eleme imtihanı yapılır.

Bu üç dersten başarılı olanlar diğer derslerden sözlü sınava tabi tutulurdu.

36 mevcutlu son sınıftan Haziran ve Eylül dönemlerinde yarıdan azı mezun olur ve diğer yarısı yeniden başlardı son sınıfa.

İşte o seneler sınıfın en zeki ve çalışkanı Mahmut Polat ve Şemsettin Somuncuoğlu idi.

Takdirnameyi ikisinden biri alırdı.

Nadir Kavurmacı, Dr. Faik Hamzakadı, Dr. Sami Gündoğdu, peşlerinden giderlerdi.

Ben de ne geri kalır ve nede ileri giderdim.

Ortalarda dolaşırdım.

Arkadaşlardan hayatta kalanlardan,

Nadir, Faik, Sami, Ahmet Kestek, Bekir Akpınar, Fikret Otyam’a,

Mahmut Polatı kaybetmenin acısı ile başsağlığı diliyorum.

Bel fıtığı ameliyatı beni çok sarstı.

Bu yüzden etrafımı göremez oldum.

Mahmut’un vefatını üç ay sonra öğrendiğim gibi.

Nur içinde yatsın.

Polat ailesine başsağlığı diliyorum.

Toprağınca yaşasınlar.

Kalın sağlıcakla...